2 Ocak 2008 Çarşamba

DERİ TÜMÖRLERİ

Cilt Kanserleri
Cilt kanserleri özellikle erkeklerde en sık rastlanan kanser tipidir.
Ülkemizde cilt kanserlerinin sıklığıyla ilgili sağlıklı istatistik veriler yoktur.
Cilt 3 tabakadan meydana gelmiştir.

1) Epidermis

2) Dermis

3) Subcutis

Epidermis cildin en üst tabakasıdır. Vücudu dış etkenlerden korur. Su, elektrolit ve ısı kaybını önler. Ortadaki dermis katının hemen üstünde bazal hücreler dizisi, onun da üstünde dikensi hücreler de denen skuamöz hücreler, daha yüzeyde ise granüllü hücrelerin arasında yer alan ve melanosit denen hücreler bulunur. Melanosit1erden melanin pigmenti sentezi yapılır. Bu pigment diğer epidermis hücrelerine de geçerek derinin normal rengini verir.

Dermis epidermisin altındadır. Kıl follikülleri, ter ve yağ bezleri, damarlar, sinirler bu kattadır. Subcutis deri altı yağ dokusudur. Cilt kanserleri vücudun herhangi bir bölgesinde bulunabileceği gibi %80 baş-boyun bölgesindedir. Vücudun güneş gören bölgeleri deri kanserlerine daha çok adaydır.

KİMLER CİLT KANSERİ OLURLAR?
Cilt kanserinin esas nedeni genellikle güneşten gelen ultraviole ışınlarıdır. Mor ötesi ışın veren elektrik lambaları ve bronzlaştırıcı suni ışık kaynakları da cilt kanserlerine neden olabilir. Ultraviole ışınlarına karşı dünyayı koruyan ozon tabakasının incelmesinin de cilt kanserlerinde ciddi bir artışa neden olduğu bilinen bir gerçektir.

En çok risk altında olanlar.

- Açık tenliler,

- Ciltlerinde kolayca çillenme olanlar,

- Çok fazla sayıda - beni - olanlar ve bunların değişik şekil ve boyutta olması,

-Ailesinde cilt kanseri bulunanlar,

- Açık havada çalışmak ve eğlenmek için çok fazla zaman geçirenler,

- Ekvatora yakın, yüksek rakımlı veya yıl boyunca şiddetli güneş ışığına maruz kalanlar. Bunların dışında,

- Herhangi bir sebeple radyoaktif ışı n tedavisi (radyoterapi) uygulamaları,

- Uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaralar,

- Katran, zift, arsenik vs. gibi kimyasal karsinojen maddelere kronik şekilde maruz kalma,

- Kronik mikrotravmalara maruz kalma gibi nedenlerle de deri

kanserleri gelişebilir.

TİPLERİ NELERDİR?

1. Epidermisteki bazal hücrelerden kaynaklanan Bazal Hücreli Kanser BCC)

2. Skuamöz hücrelerden kaynaklanan Skuamöz Hücreli Kanser (SCC)

3. Melanin hücrelerinden kaynaklanan Malign Melanoma (MM)

BCC; en sık rastlanan cilt kanseridir. Yavaş seyreder. Nadiren başka bölgelere yayılır. Eğer tedavi edilmezse cilt altına ilerleyip kemik ve diğer dokulara atlayabilir. Bu açıdan en tehlikeli olanları göz çevresindekilerdir. BCC nadiren hayatı tehdit eder.

SCC; sık rastlanan diğer bir cilt kanseri tipidir. Dudaklar, yüz ve kulaklarda sık rastlanır. Lenf bezlerine bazen de iç organlara yayılabilir. SCC eğer erken dönemde tanısı konup tedavi edilmezse hayatı tehdit eder duruma gelir.

Cilt kanserlerinin üçüncü tipi olan malign melanomalara daha az rastlanır. Ancak özellikle güneşli bölgelerde yaşayanlarda sıklığı giderek artmaktadır. Cilt kanserlerinin en tehlikeli tipidir. Ancak çok erken teşhis edilirse tam olarak tedavi edilebilme şansı vardır. Teşhis ve tedavide gecikme genellikle ölümcül olmaktadır.

KANSERLEŞEBİLEN BAŞKA CİLT TÜMÖRLERİ VARMIDIR?
Bilinmesi gereken ve sık görülen iki cilt tümörü benler ve keratozlardır. Benler, yoğun pigmentli cilt hücrelerinin kümeleşmesinden oluşur. Bazen ciltten kabarık şekilde, bazen ciltle aynı seviyededir. Bazen doğuştan beri vardır. Bazen de sonradan çıkabilir. Bir çoğunun tehlikesi olmamasına rağmen doğuştan beri var olan geniş ve kıllı dev benler ile değişik renklerde ve sınırları net olarak seçilemeyen benler malign melanomaya dönüşme riski taşırlar. Benler;

1) Kozmetik nedenlerle,

2) Giysi ve takılarla sürekli tahriş oluyorlarsa,

3) Malign melanomaya dönüşme ihtimalleri nedeniyle cerrahi olarak çıkarılırlar.

Solar veya aktinik keratozlar ise üzerleri pürtüklü veya pullu, kahverengi veya kırmızı renkte yamalar şeklinde görülen cilt tümörleridir. Genellikle cildin güneşe maruz kalan bölgelerinde görülürler. Bunların kansere dönüşme ihtimalleri vardır. Kansere dönüşme belirtileri gösterenler cerrahi olarak çıkarılmalıdırlar.

CİLT KANSERLERİ NASIL TANINIR?
Bazal ve Skuamöz Hücreli Kanserler çeşitli görünüşlerde olabilirler. Genel olarak:

1) Beyaz ve pembe renkli küçük bir kitle şeklinde,

2) Yüzeyi düzgün, parlak veya çukur şeklinde,

3) Kuru, pullu, kırmızı bir nokta şeklinde,

4) Kabuklu, kırmızı, yumru şeklinde,

5) Kabuklu yanyana küçük kitleler şeklinde,

6) Bir yara izine benzeyen beyaz bir yama şeklinde olabilirler.

2-4 haftada iyileşmeyen, kanama ve ağrı yapabilen bu türdeki lezyonların kanser olabileceklerini düşünmek gerekir.

Malign Melanoma ise genellikle bir benden veya normalolan bir ciltten başlayabilir. Herhangi bir bende ortaya çıkan aşağıdaki değişiklikler kanserleşme açısından uyarı kriterleri olarak kabul edilmelidir.

1. Asimetti

2. Kenar düzensizliği

3. Değişik renk tonlarında olma

4. Üzerinde kabuklanma

5. Kanama

6. Kaşıntı

7. Çevresinde kızarıklık

8. Kıllanma artışı

9. Boyutunda 6 mm'den daha fazla veya anormal bir artış olması.

Bu değişikliklerden biri veya birkaçı gözlenen benler cerrahi olarak çıkarılarak Malign Melanoma açısından histopatolojik incelemeye tabi tutulmalıdır.

Eğer tüm bu değişkenler size karmaşık geliyorsa şunu hatırlamak çok önemlidir. Cildinizi tanıyınız ve tepeden - tırnağa düzenli olarak muayene ediniz. Sizi şüphelendiren birşeylere rastlarsanız hemen bir Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanına başvurunuz! Plastik cerrahlar tümörü fonksiyonel yapıyı bozmadan ve en estetik görüntüyü sağlayacak şekilde cerrahi olarak çıkartırlar. Çıkarılan dokunun histopatolojik incelemesi ile tam olarak çıkarılıp çıkarılamadığı, zeminde kalıntı kalıp kalmadığı anlaşılabilir.

TEDAVİSİ NASILDIR?
Tedavi kanserin tipine, büyüme evresine, yerleşim yerine göre değişmektedir. Eğer kanser küçük ise işlem ayaktan, lokal anestezi altında kolayca yapılabilir. Bu küçük ve az tehlikeli tiplerde kazıma (küretaj) veya elektrik akımı ile kanser hücrelerini yoketme (dessikasyon) işlemleri de yapılabilir. Ancak bu metodların tedavi açısından güvenilirliği az, iz bırakma ve deformasyon yapma ihtimalleri fazladır.

Kanser büyükse, lenf nodlarına veya vücudun başka bir bölgesine yayılmış sa büyük cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulabilir.

Cilt kanserlerinde muhtemel diğer tedavi seçenekleri kriyoterapi (kanser hücrelerinin dondurularak tahrip edilmesi), radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi (antikanser ilaçların verilmesi)'dir.

Tedaviye başlamadan önce bu yöntemleri doktorunuzla beraber değerlendirmeli ve aşağıdaki sorulara cevaplar aramalısınız.

- Tümörün yok edilmesi açısından hangi tedavi yöntemi daha güvenlidir?

- Hangi seçenek size daha uygundur?

- Sizdeki kanser tipi için ne kadar etkilidir?

- Olası riskleri ve yan etkileri nelerdir?

- Beklediğiniz fonksiyonel ve kozmetik sonuçlar ne kadar elde edilebilir?

NÜKS OLUR MU? NÜKS ENGELLENEBİLİR Mİ?
Cilt kanserleri nüksedebilir. Ancak nüks riskini azaltmak veya ortaya çıkabilecek nüksün riskini azaltmak mümkündür. Bunun için:

- Doktorunuzun çağırdığı kontrollere düzenli olarak uyunuz.

- Yaz aylarında özellikle de saat 11.00-15.00 arası saatlerde güneşe maruz kalmaktan kaçınınız. Ultraviole ışınlarının su ve buluttan geçip, kum ve kardan yansıyabileceğini unutmayınız.

- Dışarda uzun süre kalmanız gerekiyorsa geniş kenarlı şapkalar ve uzun kollu elbiseler giyiniz.

- Açıkta kalan cilt bölümleri için en az 15 güneş koruma faktörlü kremler kullanınız. Yüzdükten ve terledikten sonra da düzenli aralıklarla bu kremleri kullanmaya devam

ediniz.

Ameliyat nasıl yapılır?
Cerrahi yöntemi ile kötü huylu olduğu düşünülen tümörler, çevreden bir miktar sağlam doku ile çıkarılır. Çıkarılan doku patolojiye gönderilir. Oluşan doku eksikliği plastik cerrahi yöntemleriyle onarılır.

Anestezi:
Tümörün büyüklüğü ve yayılımına gore lokal yada genel anestezi uygulanır.

Ameliyatın Riskleri:

Tümör yeniden oluşabilir.
Patoloji sonucuna göre yeniden cerrahi tedavi ya da ışın-ilaç tedavi gerekebilir.
Dikilmiş yarada akıntı olabilir.
Yara iyileşme süresinde kötü iz (skar) görülebilir.
İyileşme sonucunda oluşan iz (skar) insandan insana farklı olabilmektedir.
Zamanla yara izlerinde değişme görülebilir.
Yara kalın bir iz (skar) bırakarak iyileşebilir. Skarda renk değişikliği ve ağrı olabilir.
Siniri tutan tümör varsa, bu tümörün çıkarılması sonrası felç gelişebilir.
Tümörü tam çıkarmak için çevre sağlam dokulardan (kas, kemik, sinir, damar vb) ya da organlardan (göz, parmak vb) bazılarının çıkarılması gerekebilir
Cildinizi düzenli olarak siz de muayene ediniz. Eğer herhangi bir şüpheniz varsa en kısa sürede plastik cerrahınıza başvurunuz.

DAMAK ve DUDAK YARIĞI

Çocuğun doğmasından uzun bir süre önce, gelişimin ilk haftalarında, dudağın sol ve sağ kenarları ile damak birlikte oluşurlar. Ancak, yaklaşık her 1000 bebekte bir normal birleşme oluşmaz. Dudak ve damak ayrı olarak geliştikleri için, dudak ve damak yarıkları çeşitli varyasyonlarda görülebilirler. Eğer çocuğunuz bu şekilde bir deformite ile dünyaya gelmiş ise, doktorunuz, tedavi için cerrahi onarımı önerecektir. Dudak ve damak yarığı ile dünyaya gelen çocukların tedavisinde önemli ilerlemeler elde edilmiş olup, çoğunuzun normal, sağlıklı ve mutlu bir yaşam geçirmesi için herhangi bir engel bulunmamaktadır. Burada cerrahi girişim ile ilgili temel bilgiler size verilecektir. Bireysel farklılıklar nedeniyle bazı sorularınıza burada cevap bulamayabilirsiniz. Doktorunuza cerrahi girişim ile ilgili aklınıza takılan her türlü soruyu sormaktan çekinmeyiniz.

TAKIM YAKLAŞIMININ ÖNEMİ
Dudak ve damak yarığı ile doğan çocuklar, eşlik eden çeşitli problemler nedeniyle değişik uzmanlık dallarından alınacak yardıma ihtiyaç duyarlar. Plastik cerrahinin yapacağı yarık onarımının yanı sıra beslenmeleri, dişleri, işitmeleri, konuşmaları ve psikolojik gelişmeleri açısından çocuk büyüdükçe değişecek çeşitli problemler ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle, ailelerin takım desteği alabileceği merkezlere başvurmaları önemlidir. Genel olarak bu tip bir takımda plastik cerrah, çocuk hastalıkları uzmanı, kulak-burun-boğaz hastalıkları uzmanı, konuşma ve işitme uzmanı, psikolog, genetik danışman, diyetisyen, hemşire ve sosyal danışman yer almaktadır. Bu uzmanların hangisine, ne zaman başvurulacağı plastik cerrah tarafından koordine edilmektedir.

HER CERRAHİ BAZI BELİRSİZLİKLER VE RİSKLERİ TAŞIR
Cerrahi girişim, dudak ve damak yarığı onarımında deneyimli bir plastik cerrah tarafından gerçekleştirilirse iyi bir sonuca ulaşmak mümkündür. Ancak her operasyonda olduğu gibi karşılaşılabilecek çeşitli riskler ve komplikasyonlar da mevcuttur. Dudak yarığı onarımı sonrasında en sık görülen problem, dudağın her iki yanındaki simetrinin sağlanamamasıdır. Dudak onarımındaki temel amaç yarığın tek bir operasyonda kapatılmasıdır ancak zaman zaman ikinci bir işlem gerekli olabilmektedir. Damak yarığı onarımındaki temel amaç ise damaktaki açıklığın kapatılarak çocuğun beslenmesini ve düzgün konuşmasını sağlamaktır. Zaman zaman çeşitli iyileşme problemleri ve konuşma bozuklukları ikinci bir girişimi gerektirmektedir.

CERRAHİNİN PLANLANMASI
Cerrahinin nerede yapılacağı, anestezinin şekli, karşılaşılabilecek sorunlar, iyileşme dönemi, işlemin maliyeti ve ortaya çıkacak sonuç gibi detaylar hakkındaki bilgileri, doktorunuzla yapacağınız ilk görüşmede öğrenebilirsiniz. Çocuğunuzun ameliyat öncesi ve sonrası dönemdeki beslenmesi hakkındaki bilgileri de doktorunuzdan öğrenebilirsiniz. Bağlı olduğunuz sosyal güvenlik sistemleri (Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ –Kur) dudak ve damak yarığı operasyonlarının tüm maliyetlerini karşılamaktadır. Özel sigorta kapsamında iseniz, poliçenizin çocuğunuzu kapsamasına ve cerrahi işlem için verdiği limitlere dikkat ediniz.

DUDAK YARIĞI CERRAHİSİ
Dudak yarığı, üst dudaktaki küçük bir çentikten, burun tabanına uzanan tam bir yarığa kadar geniş bir çeşitlilik gösterebilir. Yarık tek taraflı olabildiği gibi dudağın iki yanında da yer alabilir. Cerrahi girişim genellikle çocuk 6 - 10 haftalık iken gerçekleştirilmektedir. Dudak yarığını onarmak için, yarığın iki yanına yapılacak kesiyi takiben kas onarımı yapılacaktır. Ağız mukozası ve cilt onarımı yapılarak yarık kapatılacaktır. Bu şekilde kas fonksiyon kazanacak ve normal dudak şekli oluşturulacaktır. Burunda oluşan deformite de bu girişimden fayda görecektir.

DUDAK YARIĞI CERRAHİSİ SONRASI İYİLEŞME
Çocuğunuz cerrahi sonrası huzursuz bir dönem geçirebilir. Bu dönemi atlatmak için çeşitli ilaçlar doktorunuz tarafından size önerilecektir. Çocuğunuzun ellerini ameliyat sahasından uzak tutmak için dirseklerin bükülmesini önleyen bandajları kullanmak bir süre gerekli olmaktadır. Kullanılan pansumanlar bir – iki gün sonra çıkarılacak, cilt dikişleri ise 5 gün sonra alınacak veya kullanılan materyale bağlı olarak kendiliğinden düşecektir. Çocuğunuzun ilk birkaç hafta boyunca beslenmesi ile ilgili öneriler doktorunuz tarafından size verilecektir. Ameliyat izi, ilk birkaç haftalık dönemde daha kırmızı ve geniş bir hale gelecektir. Bu görünüm zamanla azalacak ancak iz hiçbir zaman tamamen yok olmayacaktır. Birçok çocukta burun ve dudak bölgesindeki gölgelenmeler nedeniyle bu iz zorlukla görülebilir şekle dönüşecektir.

Bu operasyona ait dudak yarığı onam formu için tıklayınız..

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİ
Damak yarıkları, bazı çocuklarda küçük dili etkileyen küçük bir çentik şeklinde iken, bazılarında dudak bölgesine kadar uzanmaktadır. Damak yarığı onarımı cerrahın, anestezistin ve hastanın durumuna göre 3 – 12 aylar arasında yapılabilmektedir. Bu şekilde çocuğun cerrahi işlemi tolere etmesi kolaylaşmaktadır. Cerrahi onarım sırasında, yarığın iki kenarında yapılan kesilerle, kenardaki dokular orta hatta doğru yaklaştırılmakta ve damak bütünlüğü sağlanmaktadır. Bu onarım sırasında yumuşak damak kasları da onarılmakta, bu şekilde çocuğun doğru konuşması ve beslenmesi için gerekli zemin de sağlanmaktadır.

DAMAK YARIĞI CERRAHİSİ SONRASI İYİLEŞME
Ameliyat sonrası ilk bir iki günde, ilaçlarla rahatlıkla kontrol edilebilen, huzursuzluk ve ağrı şikayetleri olabilmektedir. Bu zaman diliminde çocuk ağızdan beslenmeye başlanmasına rağmen normal miktarlarda beslenemeyeceği için damar yoluyla sıvı verilerek gerekli destek sağlanmaktadır. İlk günlerde çocuğun ellerini ağzına götürmesini önlemek için dirseklerin bükülmesini önleyen bandajlar gerekli olmaktadır. Ameliyat sonrası ilk birkaç haftada çocuğunuzun beslenmesi için gerekli öneriler doktorunuz tarafından size verilecektir. Bu önerilere uyulması damağın sorunsuz iyileşmesi açısından gereklidir.

İZLERİN DÜZELTİLMESİ

Vücudundaki herhangi bir yara izinin düzeltilmesini isteyen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Kesin bir sonucu önceden belirlemek imkansızdır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Kötü izler
Ameliyat veya geçirilen bazı kazalara bağlı izlerin tedavisinde çok çeşitli yöntemler vardır. Erken dönemde kremler, silikon jel gibi uygulamalar ile izler yumuşatılmaya, renkleri açılmaya çalışılır. Geç dönemde ise yararlı olacağına inanılıyorsa, skar revizyonu denilen cerrahi işlemler yapılabilir. Bunlar izin çıkarılarak yeniden dikilmesinden, izin yönünün değiştirilmesi ve genişliğinin giderilmesine, gerekiyorsa deri nakli yapılmasına kadar farklı uygulamalardan oluşur. Skar revizyonları özel durumlar dışında yaralanmanın üzerinden bir yıl geçmeden yapılmaz.

İyi bir izi tanımlamak istersek ince, deri rengiyle aynı renkte, deriden kabarık olmayan, kaşıntısız, ağrısız bir izden söz edilir. Bu iz aynı zamanda vücudun veya yüzün izlenebilen bölgelerinde ya da mevcut deri çizgilerine paralel olmak durumundadır. Kötü bir ize gelince; deriden kabarık, kırmızı, kaşıntılı, dikkati çeken, sert ve geniş izler söz konusudur. Genellikle izlerin tümünde erken dönemde bir kızarıklık ve zaman içinde renkte bir düzelme, sertlikte bir azalma oluşur. Ama aradan altı ay veya bir yıl geçtikten sonra hala kırmızı, dikkati çeken ve deriden yüksek kalın bir iz, üzerinde revizyon yapılıp yapılamayacağı konusunda düşünülmesi gereken bir izdir.

İzin karekterini belirleyen çok farklı faktörler vardır. Bunlardan bir kısmı izi oluşturan olayın oluş şekline, bir kısmı ise bölgeye bağımlıdır. Farklı bölgelerde farklı şekilde izler oluşabilir. Örneğin göz kapağı iz konusunda derinin ince olması nedeniyle son derece olumlu bir bölge iken sırt, göğüs ön duvarı, omuz gibi bölgeler daha çok iz kalmasına müsait bölgelerdir. Bunun nedeni bu bölgelerdeki kasların yapısına bağlı olarak gerginliğin daha çok olmasıdır. Derinin ince olduğu ve çok fazla gerilime maruz kalmayan bölgelerde iz genellikle daha iyi bir şekilde oluşur.

Kesinin biçimi de izin oluşunda katkıda bulunur. Düzgün kesiler daha iyi, sürtünmeyle oluşan ya da dokunun ezilerek yaralandığı durumlarda oluşan izler daha kalitesiz ve kötüdür.

İzin yaşla da ilişkisi vardır. Genellikle çok küçük coçuklar, bebeklik dönemi ve çok ileri yaştaki insanlar da deri gerginliğinin azalmasına bağlı olarak izler daha iyiyken, gelişme döneminde ve ergenlik döneminde izler daha kötü oluşur.

İzleri olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biride iyileşmenin erken dönemlerinde güneşe maruz kalmaktır. Güneş ışınları izdeki bağ dokusunun artışına ve kötü nedbelere yol açar.

İzlerin kalitesinde genetik faktörlerinde rolü olduğuna inanılır. Ailevi nedenlerle kötü izlere meyilli olan kişilere ameliyat yapmaktan bazen kaçınmak gerekebilir. Aynı şekilde daha önce bir müdahale geçirmiş ve buna bağlı olarak kötü ize sahip birisinde yapılacak ameliyatlara dikkatle yaklaşılmalıdır. Bir diğer örnekte aşı izleridir. Eğer aşı izi çok kötü ise bu durumda hasta uyarılmalıdır.

Her ne olursa olsun hangi cerrahi yöntem kullanılırsa kullanılsın bir izin tamamen yok edilmesi imkansızdır. Ancak izler daha iyi hale getirilebilir. Bazı vücut bölgelerinde saklanabilir ya da daha az dikkati çeker hale getirilebilir.

Operasyon öncesinde 10 gün süreyle aspirin gibi kan sulandırıcı ajanlar kullanmamak gerekir. Hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildirilmelidir.

Ameliyattan sonra onarılan bölge özel bantlarla kapatılır ve bir süre ıslatılmaması istenir. Opere edilen alanlarda aradan birkaç ay geçse bile o bölgenin bantlarla desteklenmesi ve doku gerginliğinin azaltılması sizden istenebilir.

Yaraya gelen kuvvetleri azaltmak amacıylada en azından ilk iki gün istirahat edilmelidir. İşlem kol veya bacakta uygulanmışsa bu bölgelerin özellikle istirahat ettirilmesi, diğer bölgelerle kişinin günlük yaşamının sürdürülmesi mümkün olabilir.

Operasyon bölgesine şişliği ve ağrıyı kontrol etmek amacıyla soğuk uygulaması faydalı bir yöntemdir. Bu saat başı veya iki saatte bir aralıklı olarak bir torbaya doldurulmuş buz parçaları veya jellerle uygulanabilir. Uygulama sırasında buzun kesinlikle doğrudan deriye temas etmemesi gerekir.

İnfeksiyon ve sulanmaya eğilimli bölgelerde pansuman yapmanız önerilebilir. Bu pansuman sırasında, hijyenik koşullardaki steril gazlı bezlere betadin adı verilen antiseptik solüsyon kullanılarak, o bölgedeki sulanmanın temizlenmesi istenebilir.

Dikişlerin alınması gerekiyorsa bunun kaçıncı günde olacağı size bildirilir. Sürenin dışında dikişlerin aldırılması yaranın açılmasına ve kötü ize yol açabilir.

Operasyon sonrasında ilk iki gün ağrı ve gerginlik hissi normaldir. Üçüncü günden sonra bir rahatlama olması beklenir. Üçüncü ve dördüncü günden sonra işlem bölgesinde ağrının artması kızarıklık ve hassasiyetin oluşması bölgeden bir miktar kirli renkte bir akıntının gelmesi sizi uyarması gereken durumlardır. Bu durumda hemen doktorunuza başvurmanız gerekir.

İşlem sonrası ilk 3-4 ay, izin en kötü olduğu dönemdir. Bu dönemde çalışma bölgesini yumuşatacak kremler uygulanabilir. Bu dönem içinde güneşten kaçınılmalıdır. İzdeki yumuşama rengin açılması 3-4 aydan sonra başlar. Bu dönemde kontrolünüz yapılır. Daha erken dönemde bazen yumuşatıcı kremler dışında nedbeleri daha iyi hale getirecek kremlerin kullanılması size önerilebilir.

ANESTEZİ

İzlerin kaybedilmesi için bir cerrahi girişim yapılacaksa bu duruma göre genel anestezi veya lokal anestezi ile yapılabilir.

LİPOSUCTION ESTETİK AMELİYATI

Liposuction ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Liposuction ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Fazla Yağların Alınması Ameliyatı
İnsan vücudundaki yağ hücresi sayısı sabittir .Ergenlikten sonra yağ hücresi sayısı artmaz, ancak yağ hücrelerinin hacmi artar .Bu da kilo artışı ile sonuçlanır .Beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimi insanların kilo alıp vermelerinde en önemli faktörlerdir .Özellikle ülkemizin mutfağının zengin oluşu ve insanımızın damak zevki genel olarak kilolu bir ulus olmamıza yol açmaktadır. Fazla kilo kadın erkek herkesin sorunu olabilir .Diyet ve egzersiz eksiklikleri, kadınlarda gebelik değişik derecelerde kilo alınmasına neden olabilir. Fazla kilo ayrıca kalp ve damarlar üzerine zararlı etkiye sahiptir.

Fazla kilolardan kurtulmak için uygun diyet ve egzersiz ve düzenli bir yaşam tarzı şarttır .Ancak ,bu şartları yerine getiren kişilerde bile ,kaybolmayan inatçı yağ birikimleri olabilir. Karın, bel, kalça, uyluk dış ve iç tarafı, diz gibi vücudun belli bölgeleri diyet ve egzersize dirençli yağ birikim bölgeleridir . Bu bölgelerdeki fazla yağlanma diyet ve egzersizle bir ölçüde giderilir , daha fazla egzersiz ve diyet bu bölgelerde incelme yerine vücudun genel metabolizmasının bozulması ile sonuçlanır.

Liposuction nedir ?
Lliposuction,vücudun dirençli bölgelerindeki inatçı yağ birikimlerinin vakumla emilerek, vücuttan yağların uzaklaştırıldığı bir ameliyattır .Kesinlikle bir zayıflama ameliyatı değil, bir vücut kontur düzeltme ameliyatıdır .Bu ameliyatla hacmi artmış, diyet ve egzersize dirençli yağ dokusu vücuttan uzaklaştırılırken, mevcut yağ hücrelerinin sayısı da azaltılmış olur .

Liposuction ameliyatında inatçı yağlanma bölgesi, özel bir sıvı enjeksiyonu ile şişirilir .Daha sonra bu bölge üzerine veya yakınına 5 mm. uzunluğunda birkaç kesi yapılır. Bu kesilerden hastanın durumuna göre 2-6 mm. çapındaki kanül denilen metal borular deri altı tabakası içine sokulur ve kanüller vakum cihazına bağlıdır .

Vakum cihazının çalıştırılır,kanüller yağ birikim bölgelerinde uygun derinlikte hareket ettirilerek fazla yağların uzaklaştırılması işlemi başlar . Vakum aracılığı ile yağların emilmesi işlemi arzu edilen vücut konturu ve bunun yanında düzgün bir cilt yüzeyi sağlanıncaya kadar devam eder . Son yıllarda ultrason enerjisinden yararlanılmağa başlanmıştır .Bu yöntemde fazla yağ dokuları ultrason dalgaları ile parçalanır, daha sonra vakumla alınır. Aynı kanül sistemi kullanılır. Klasik liposuction'a göre daha uzun sürer . Kanül çapı daha geniş olduğundan yara iz daha uzun kalır .Uzak sonuçları henüz tam olarak bilinmediğinden ülkemizde ve uluslararası alanda fazla kabul görmüş bir yöntem değildir .

Liposuction ile derin katlardaki fazla inatçı yağlar alınmakla birlikte, son 10 yıl içinde geliştirilen yüzeyel liposuction yada liposculpture adı verilen yöntemle kontur düzensizliğine neden olan yağ birikimleri de giderilebilmektedir .Liposculpture tekniği ayrıca deri sarkıklıklarının giderilmesinde faydalı olmaktadır.

Klasik liposuction işlemi ilk çıktığı 1970 li yıllarda kullanılan kanül çaplarının oldukça geniş olması, kullanılan vakum cihazlarının yeterli olmaması nedeniyle ciddi sorunlara neden olmuştur .İşlem vücutta önemli derecede sıvı ve elektrolit kaybına neden olabilmektedir .Bu ameliyattan sonra yaşamım yitiren hastalar olmuştur .Bu sorunlar günümüzde geride kalmıştır .Son 10 yıldır uygulanmakta olan teknikler ile Iiposuction vücut kontur düzeltimindeki vazgeçilmez yerini almıştır .Artık oturmuş, kabul görmüş ve klasik ders kitaplarına girmiş aynı gün eve çıkılmasına izin veren bir yöntemdir .Amaç zayıflatma değil, kontur düzeltme olduğu sürece, iyi seçilmiş hastada, hastane koşullarında iyi uygulanan teknikle, emniyet sınırı aşılmadığı takdirde herhangi bir riski olmayan bir ameliyattır. Günümüzde emniyet sınırı 2.5 litre olarak kabul edilmektedir. Daha fazla miktar da alınabilir. O zaman ameliyat 3-6 aylık aralarla seanslar halinde yapılabilir ya da hastanın sıvı ve elektrolit dengesini tamamlayacak önlemler alınarak yapılır .Kan nakli gerekli olabilir . Morbid obesite denilen genç (20-30 yaşlarında) çok kilolu (120 Kilodan fazla) hastalarda gerekli önlemler alınarak tek seansta 28 litreye kadar yağ alınması uygulanabilir hale gelmiştir .

Ameliyat Öncesi Ameliyata Hazırlanma Nasıldır?
Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Ameliyat
Ameliyat, hastane koşullarında ameliyathanede ve anestezi uzmanının gözetiminde yapılır. Genel anestezi tercih edilir. Çok sınırlı küçük alanlarda sadece lokal anestezi uygulanabilir. Ameliyat vakum uygulanacak bölgelerin durumuna göre 1-2.5 saat arasında sürer. Ameliyatın genişliğine bağlı olarak aynı gün eve çıkmak mümkündür.

Ameliyat sonrası genellikle rahat geçer. Ağrı hissedilmez. Ameliyat sonunda vakum uygulanmış alanlara özel bandaj uygulanır , ve hastaya korse giydirilir. 6 gün sonra korse özel bandaj çıkarılır . Dikişler alınır. Korse yeniden giydirilir. Hasta korse giymeğe 6 hafta devam eder. Ameliyat sonrası ilk 6 haftalık dönemde korsesiz ayağa kalkılmamalıdır .Vakum uygulanmış alanlarda morumsu renk değişiklikleri olabilir .Şişlik, karıncalanma ve yanma hissi olabilir .Bunlar 3 hafta içinde kendiliğinden kaybolur .Ameliyat yara izleri de 2-6 ay içinde belli belirsiz hale gelir .

Liposuction ameliyatı plastik cerrahide son 20 yıl içindeki en iyi buluşlardan biridir. İyi seçilmiş hastada ve iyi uygulanan teknikle kalıcı sonuç verir. Ancak kişinin diyet ve egzersizlerine devam etmesi gerekir .Kullanılan kanüller ve vakum cihazlarındaki gelişmeler ile çene altı , yanaklar , boyun, kol üst iç yanı, memeler, göğüs, karın, bel kalça, uyluk, diz iç yanı ve bacak gibi vücudun hemen hemen her bölgesindeki inatçı yağ birikimlerinin vakumla alınması mümkün hale gelmiştir. Diğer vücut kontur düzeltme ameliyatlarında tamamlayıcı işlem olarak kullanılmaktadır .

Son zamanlarda basında liposuction yönteminin tarihe karıştığı ,yerine başka isimler verilen yöntemlerin geliştirildiği, ameliyatın ayaktan ağrısız, kansız, izsiz yapılabildiği şeklinde reklamlar verildiği gözlenmektedir. Çok sayıda hastamız kafaları karıştıran bu konuda aydınlatıcı bilgi almak için sorular sormuşlardır, hala da sormağa devam etmektedirler. Liposhaping, liposhaving gibi isimler verilen bu yöntem aslında son 10 yıldır plastik cerrahlar tarafından lokal anestezi ile uygulanan ''yüzeyel Iiposuction yada liposculpture" yönteminden başka bir şey değildir. Kanülü yerleştirmek için mutlaka bir veya birkaç kesi yapılması gerektiğinden izsiz olması mümkün değildir. Ancak bu izler daha önce de belirtildiği gibi, zamanla belli belirsiz hale gelen izlerdir. Lokal anestezi olmadan hiçbir kesi yapılamaz. Yine daha önce belirtildiği gibi ameliyatın zaten lokal anestezi ile yapılıyor olması bu reklamı yapan kişilerce ağrısız olarak nitelendirilmektedir. Kanamaya neden olmayan ameliyat yoktur. Her ameliyat derecesine göre kanama yapar. Liposculpture yônteminde 1 litre fazla yağ dokusu alındığında kanama miktarı 70 cc. kadardır. Önemli derecede olmayan bu miktar kan kaybının yine bu kişilerce kansız ameliyat olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Anlaşılması mümkün olmayan ise bu reklamı veren kişilerin plastik cerrah olmamaları ve kendi uğraş alanlarına girmeyen, eğitimini almamış oldukları bu son derece önemli ameliyatı hastane koşullarında değil, poliklinik yada muayenehane koşullarında yapmış olmalarıdır. Liposuction ameliyatı olmayı planlayan hastalarımızın ameliyattan önce iyi bir araştırma yapmaları, bu ameliyatın erken ve geç sonuçları, riskleri hakkında bilgi sahibi olmaları, hekimlerini seçmede özen göstermeleri gerekir. Ülkemizde yasaların boşluğundan yararlanan, meslek ahlakı ilkelerine uymayan, insanlarımızı yanlış yönlendiren bu kişilere halkımız izin vermemelidir .

YÖNTEME AİT RİSKLER

Ameliyattan sonra ve erken dönemde karşılaşılacak komplikasyonlar şunlardır:

Erken Dönem:
Kanama: sıvı enjeksiyonu ve ince kanül kullanılmana bağlı olarak giderek azalmıştır. İlk 24 saat içinde görülen ve doğal olan sızıntıları kanama ile karıştırmamak gerekir.
Enfeksiyon: Son derece nadir rastlanır İşlem sonrası antibiyotik kullanımı ve hijyen kurallarına uyulması bu riski azaltır. Belli bir bölgede hassasiyetin artması, ısı ve sıcaklık artışı enfeksiyon bulguları olabilir. Bu durumda doktorunuzu aramalısınız.
Aşırı morluk ve şişlikler: Uygulama yapılan bölgede bir miktar morluk ve şişlik olması doğaldır. Aşırı morluklar korsenin yanlış kullanılması, alınan bazı ilaçlar, kişinin kanama eğilimine bağlı olabilir.
İşlem bölgesindeki doğrudan uyuşma: Uygulama bölgesinde geçici uyuşukluklar beklenir. Bazen bunların düzelmesi ayları bulabilir. Çok nadir olarak kalıcı olabilir.
Akciğer Embolisi: . Akciğerlere kan pıhtısı atılması da liposuction’ın olası bir komplikasyonudur. Gerekli müdahale yapılmadığında zatürreye, solunum sıkıntılarına ve hatta ölüme yol açabilir.
Deri kaybı: D eri kaybı çok nadir görülen bir diğer komplikasyondur.
Geç Dönem:

Düzensizlikler: Özellikle deri elastikiyetinin iyi olmadığı durumlarda karşılaşılabilen yer yer girintiler ve çıkıntılardır. Bunlar bazen işlem sonrası en erken 6-12 ay olmak üzere revizyon denilen ilave girişimler gerektirebilirler. Revizyon oranı yaklaşık % 30 dur.
İşlem öncesinde; deri gevşek ve sarkıksa vakumla yağ alınması yeterli olmaz. Deriyi geren cerrahi işlemlerin eklenmesi gerekebilir. Eğer, bu önerilmesine rağmen kişi ek cerrahi girişimi kabul etmemişse, vakumla yağ alınan bölgelerde sarkmalar ve deri bolluğunun yol açtığı sorunlar olabilir. Bu durumda ya tek başına yağ alınması uygulanmamalı, liposuction ile aynı anda veya sonrasında germe operasyonları eklenmelidir.
Çok yüzeyel yapılan vakumla yağ alma işlemlerinde, deride bazı kalıcırenk değişiklikleri karşımıza çıkabilir. Bu durum özellikle aynı bölgeye birden çok vakumla yağ alınması işlemi uygulandığında gerçekleşir.

KOL GERME

Kol germe ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Sıklıkla, kol germe ameliyatının, kişinin daha zinde ve genç görünmesini sağladığı söylenir. Fakat kesin bir sonucu önceden belirlemek imkansızdır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Kol germe ameliyatı
Yaşlanma, deri kalınlığı ve esnekliğin zamanla azalması ile karakterizedir. Değişikliğe uğramış derinin sarkıklığı alttaki yağ, kas ve kemik dokularının erimesi ile artmaktadır. Normalde elastik lifler dermis denilen deri iç tabakasının % 2-4 ünü oluştururken, yaşlanma ile bu oran azalır ve deri esnekliği kaybına neden olur.genelde yaşlanma, genetic faktörlerin kontrolünde olan gevşeme ile çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucu gelişmektedir. Deri ve deri altı dokular eridikçe yerçekimi deriyi aşağı doğru çeker.

Günümüzde vücut konturlarının düzeltilmesi için yapılan işlemler oldukça rağbet görmektedir. Bunun altında yatan en önemli neden başarılı sonuçların elde edilmesidir.Kontur düzeltilmesinde vücut bir bütün olarak değerlendirilmelidir ve bölgeler arası orantılara dikkat edilmelidir. Aksi takdirde elde edilen sonuç yetersiz olacaktır.

Yaşlılık, aralıklı kilo verme ve yerçekimine bağlı olarak kol arka ve iç kısmında sarkıklıklar meydana gelir. Sarkıklık ile birlikte birikmiş olan yağ dokusunun miktarı kişiye gore farklılık gösterir. Bu nedenle her hasta ayrı değerlendirilmelidir. Kol germe ameliyatı (Brachioplasty) tek başına yapılabileceği gibi diğer vücut kontur düzeltme ameliyatları ile birliktede yapılabilir.

Ameliyat öncesi değerlendirmede kol iç ve arka kısımdaki yağ dokusunun miktarı ve sarkıklığın derecesine dikkat edilir. Ayrıca ameliyat sonrası oluşacak yara izi hakkında hastaya ayrıntılı bilgi verilir. Yara izi, tüm ameliyatlarda olduğu gibi kol germe ameliyatı sonrasında da genişlik ve kabarıklık açısından kişiler arasında farklılık gösterir. Denellikle koltuk altından dirseğe kadar giden ve zaman içerisinde genişleyen bir iz oluşur.

Ameliyat öncesinde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Ameliyat...
Ameliyat hastane koşullarında, genel anestezi ya da sedasyon + local anestezi ile yapılır. Ortalam 1-2 saat sürer. Aynı gün eve çıkmak mümkündür.

Kol iç ve arka kısmından elips şeklinde kesi yapılarak fazlalık deri ve deri altı yağ dokusu çıkarılır. Dikişlerle kapatılan yara üzerine pansuman yapılır.

Ameliyat sonrası...
Ameliyat sonrası erken dönem genellikle rahat geçer. Antibiyotik ve ağrı kesiciler kullanılır. Takip eden günlerde 2-3 kez pansuman yapılıur. 12-14. gün dikişler alınır.

Dogru hasta seçimi yapildiginda bu operasyon hem hekimi hem de hastayi mutlu eder. Ancak unutulmamasi gereken oldukça belirgin ve zaman içerisinde genisleyen izlere sahip olunacagidir.

Alternatif Tedaviler Nelerdir?
Vakum esliginde yag alinmasi eger iyi kalitede gergin bir cilt ve sinirli yag birikimi varsa ve kol kaslari tonusunu kaybetmemisse normal agirliktaki kisilerde alternatif olarak düsünülebilir. Total vücut yaginin azalmasinda diyet ve egzersiz programlari da etkili olabilir, ancak deri sarkikligina etkili olmaz. Riskler ve muhtemel komplikasyonlar diye adlandirilan, ameliyat sonrasi beklenmeyen ancak olasi olaylar alternatif tedavilerde de ameliyatin risklerini tasir.

Kol Germe Ameliyatinin Riskleri Nelerdir?
Vücut kontürü düzeltme konusunda da uzmanlasmis bir plastik cerrah tarafindan bu ameliyat yapildigi takdirde sonuç genellikle tatmin edicidir. Her cerrahi islemin belli miktarda riski mevcuttur ve önemli olan sizin kol germe ameliyati ile ilgili olanlari anlamanizdir. Kisinin cerrahi islemi kabul etmesinde ameliyatin risk ve faydalarinin karsilastirilmasi esastir. Pek çok kadin yada erkek asagidaki komplikasyonlar ile karsilasmasa bile, siz, plastik cerrahinizla riskleri, muhtemel komplikasyonlari ve sonuçlarini, anladiginiza emin olana kadar tartisin. Iyi ameliyat öncesi inceleme ve degerlendirme, uygun hastane sartlarinda plastik cerrah tarafindan gerçeklestirilen bu ameliyatin enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyonlari nadirdir. Enfeksiyon antibiyotik ve abse olusmussa apsenin bosaltilmasi ile tedavi edilir fakat hastanede yatma süresini uzatabilir. Yara iyilesmesinde gecikme veya kötü yara iyilesmesi görülebilir ve yara iziyle sonuçlanabilir. Bu sartlarda ikinci bir ameliyat gerekebilir. Sigara içenlerde cilt kaybi ve yara iyilesmesinde komplikasyonlara daha sik rastlanir.

Uzun Dönem Etkileri Nedir?
Yaslanmaya, gebelige ve kilo alip vermeye bagli olarak ameliyat bölgesinde kontur degisiklikleri gelisebilir.

Tatmin Edici Olmayan Sonuçlar Nelerdir?
Geçirdiginiz cerrahi islemin sonuçlari ile ilgili olarak nadiren hayal kirikligina ugrayabilirsiniz. Bu tip sonuçlari düzeltmek için ek cerrahi girisim gerekebilir. Bu bilgiler sizin için tam anlami ile yeterli olmayabilir. Cerrahiniz ile karsilikli konusarak tüm ayrintilar hakkinda bilgi sahibi olunuz.

UYLUK GERME

Uyluk germe ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Sıklıkla, kol germe ameliyatının, kişinin daha zinde ve genç görünmesini sağladığı söylenir. Fakat kesin bir sonucu önceden belirlemek imkansızdır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Uyluk germe ameliyatı
Yaşlanma, deri kalınlığı ve esnekliğin zamanla azalması ile karakterizedir. Değişikliğe uğramış derinin sarkıklığı alttaki yağ, kas ve kemik dokularının erimesi ile artmaktadır. Normalde elastik lifler dermis denilen deri iç tabakasının % 2-4 ünü oluştururken, yaşlanma ile bu oran azalır ve deri esnekliği kaybına neden olur.genelde yaşlanma, genetic faktörlerin kontrolünde olan gevşeme ile çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucu gelişmektedir. Özellikle kısa sürede fazla miktarda kilo verilmesi deri ve deri altı dokusunun sarkmasına neden olabilir. Deri ve deri altı dokular eridikçe yerçekimi deriyi aşağı doğru çeker.

Günümüzde vücut konturlarının düzeltilmesi için yapılan işlemler oldukça rağbet görmektedir. Bunun altında yatan en önemli neden başarılı sonuçların elde edilmesidir.Kontur düzeltilmesinde vücut bir bütün olarak değerlendirilmelidir ve bölgeler arası orantılara dikkat edilmelidir. Aksi takdirde elde edilen sonuç yetersiz olacaktır.

Yaşlılık, aralıklı kilo verme ve yerçekimine bağlı olarak uyluk iç ve arka kısmında sarkıklıklar meydana gelir. Sarkıklık ile birlikte birikmiş olan yağ dokusunun miktarı kişiye gore farklılık gösterir. Bu nedenle her hasta ayrı değerlendirilmelidir. Uyluk germe ameliyatı (Femoral lift) tek başına yapılabileceği gibi diğer vücut kontur düzeltme ameliyatları ile birliktede yapılabilir.

Ameliyat öncesi değerlendirmede uyluk iç ve arka kısımdaki yağ dokusunun miktarı ve sarkıklığın derecesine dikkat edilir. Ayrıca ameliyat sonrası oluşacak yara izi hakkında hastaya ayrıntılı bilgi verilir. Yara izi, tüm ameliyatlarda olduğu gibi uyluk germe ameliyatı sonrasında da genişlik ve kabarıklık açısından kişiler arasında farklılık gösterir. Genellikle kasık bölgesinden başlayıp gluteal bölgeye doğru uzanan ve zaman içerisinde genişleyen bir iz oluşur. İleri derecede sarkık vakalarda ek olarak bacak iç yüzünden yukarıdan aşağıya diz iç yüzüne kadar giden bir kesiyi ameliyata eklemek gerekebilir.

Ameliyat öncesinde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Ameliyat…
Ameliyat hastane koşullarında, genel anestezi ile yapılır. Ortalam 3-4 saat sürer. Bir, iki gece hastanede yatmak gerekir.

Yukarıda tariff edilen kesiler yapılarak fazlalık deri ve deri altı yağ dokusu çıkarılır. Dikişlerle kapatılan yara üzerine pansuman yapılır.

Ameliyat sonrası…
Ameliyat sonrası erken dönem genellikle rahat geçer. Antibiyotik ve ağrı kesiciler kullanılır. Takip eden günlerde 2-3 kez pansuman yapılıur. 12-14. gün dikişler alınır.

Doğru hasta seçimi yapıldığında bu operasyon hem hekimi hem de hastayı mutlu eder. Ancak unutulmaması gereken oldukça belirgin ve zaman içerisinde genişleyen izlere sahip olunacağıdır.

Alternatif Tedaviler Nelerdir?
Vakum eşliğinde yağ alınması eğer iyi kalitede gergin bir cilt ve sınırlı yağ birikimi varsa ve bacak kasları tonusunu kaybetmemişse normal ağırlıktaki kişilerde alternatif olarak düşünülebilir. Total vücut yağının azalmasında diyet ve egzersiz programları da etkili olabilir, ancak deri sarkıklığına etkili olmaz. Riskler ve muhtemel komplikasyonlar diye adlandırılan, ameliyat sonrası beklenmeyen ancak olası olaylar alternatif tedavilerde de ameliyatın risklerini taşır.

Uyluk Germe Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Vücut kontürü düzeltme konusunda da uzmanlaşmış bir plastik cerrah tarafından bu ameliyat yapıldığı takdirde sonuç genellikle tatmin edicidir. Her cerrahi işlemin belli miktarda riski mevcuttur ve önemli olan sizin uyluk germe ameliyatı ile ilgili olanları anlamanızdır. Kişinin cerrahi işlemi kabul etmesinde ameliyatın risk ve faydalarının karşılaştırılması esastır. Pek çok kadın yada erkek aşağıdaki komplikasyonlar ile karşılaşmasa bile, siz, plastik cerrahınızla riskleri, muhtemel komplikasyonları ve sonuçlarını, anladığınıza emin olana kadar tartışın. İyi ameliyat öncesi inceleme ve değerlendirme, uygun hastane şartlarında plastik cerrah tarafından gerçekleştirilen bu ameliyatın enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyonları nadirdir. Enfeksiyon antibiyotik ve abse oluşmuşsa apsenin boşaltılması ile tedavi edilir fakat hastanede yatma süresini uzatabilir. Yara iyileşmesinde gecikme veya kötü yara iyileşmesi görülebilir ve yara iziyle sonuçlanabilir. Bu şartlarda ikinci bir ameliyat gerekebilir. Sigara içenlerde içmeyenlere oranla cilt kaybı ve yara iyileşmesinde komplikasyonlara daha sık rastlanır.

Uzun Dönem Etkileri Nedir?
Yaşlanmaya, gebeliğe ve kilo alıp vermeye bağlı olarak ameliyat bölgesinde kontur değişiklikleri gelişebilir.

Tatmin Edici Olmayan Sonuçlar Nelerdir?
Geçirdiğiniz cerrahi işlemin sonuçları ile ilgili olarak nadiren hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bu tip sonuçları düzeltmek için ek cerrahi girişim gerekebilir. Bu bilgiler sizin için tam anlamı ile yeterli olmayabilir. Cerrahınız ile karşılıklı konuşarak tüm ayrıntılar hakkında bilgi sahibi olunuz.

KARIN GERME

Karın germe ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Karın germe ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Abdominoplasti Ameliyatından Yarar Görecek Kişiler Kimlerdir ?
Diyet ve egzersize cevap vermeyen karın derisi sarkıklığı olan fakat vücut kontürleri düzgün olan kadın ve erkekler bu ameliyat için adaydır. Bu ameliyat özellikle birkaç kez doğum yapmış, karın bölgesi derisinde çatlaklar oluşmuş ve sarkmış, ve karın kasları zayıflamış kadınlarda son derece faydalıdır. Kilo vermeye niyetli hastaların bu ameliyatı ertelemesi gereklidir. Doğum yapmaya niyeti olan hanımların da bu ameliyatı doğum sonrasına ertelemesinde yarar vardır. Bir abdominoplasti ameliyatı görünüşünüzü ve kendinize olan güveninizi arttıracaktır, ancak, tümüyle ideal bir görünüme kavuşmanızı veya tedavi gerektiren diğer sorunlarınızı ortadan kaldırmayı sağlamayacaktır. Ameliyata karar vermeden önce, beklentileriniz konusunda iyi düşünmeniz ve bunları cerrahınızla tartışmanız gerekir.

Ameliyat Öncesi Ameliyata Hazırlanma Nasıldır?
Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Karın Germe (Abdominoplasti) Ameliyatı Nedir?

* TAM KARIN GERME AMELİYATI (ABDOMİNOPLASTİ)

* KISMİ KARIN GERME AMELİYATI (MİNİ-ABDOMİNOPLASTİ)

Abdominoplasti orta ve alt karın bölgesinde mevcut fazla yağ ve sarkık haldeki cilt dokusunun alındığı ve karın kaslarının gerilerek sağlamlaştırıldığı bir cerrahi girişimdir, bir şişmanlık tedavisi değildir. Şişman kişiler bu ameliyattan önce kaybedebilecekleri miktarda kilo vermelidirler. Bu ameliyat ile şişman göbek ve karın görünümü dramatik bir şekilde düzelir;ancak ameliyata bağlı iz kalıcıdır. Abdominoplasti için plastik cerrahlar tarafından kullanılan pek çok teknik vardır. Abdominoplasti, vücut kontürü düzeltilmesine (estetik meme ameliyatları,liposuction vb) yönelik ameliyatlar veya diğer bazı ameliyatlarla (rahim,yumurtalık ameliyatları vb) beraber de yapılabilir. Bir abdominoplasti ameliyatı düşünüyorsanız bu yazı size bilgi verecektir.

Ameliyat Nerede Yapılır ?
Tam veya kısmi abdominoplasti ameliyatları hastane şartlarında yapılır.

Ameliyat Planlanması Nasıl Yapılır?
İlk muayenenizde cerrahınız genel sağlık durumunuz,karın bölgesindeki yağ miktarı ve dağılımı, karın cildinin sarkıklığı ve fazlalığı ve deri kalitesini öğrenecektir. Bu muayene sırasında; geçirdiğiniz hastalıklar,halen mevcut sağlık problemleriniz ( şeker hastalığı vb) , alışkanlıklarınız (sigara, içki vb) ve kullandığınız ilaçlar (aspirin, sakinleştirici vb) hakkında doktora doğru ve ayrıntılı bilgi vermelisiniz. Bu muayene sırasında doktorunuza söylemeniz gereken diğer bir konu, bu ameliyatı neden istediğiniz ve bu ameliyattan neler beklediğiniz ile ilgilidir. Bu konuyu açıklıkla tartışmaktan kaçınmayın. Siz beklentileriniz ve muayene bulgularınız sonucu, tek başına veya liposuction ile birlikte tam veya kısmi abdominoplati için uygun bir hasta olabilirsiniz veya sadece liposuction sizin için yeterlidir. Bu muayene sırasında kaç gün hastahanede kalacağınız ve ameliyat sonrası karşılaşabileceğiniz olası sorunlar tartışılmalıdır.

Anestezi Tipi Nedir?

Bu ameliyat genel anestezi altında yapılır.

Ameliyat İşlemi Nasıldır?
Tam abdominoplasti, ameliyatın genişliğine bağlı olarak 2-4 saat, kısmi abdominoplasti 1-2 saat sürebilir. Sıklıkla bir kalçadan karşı kalçaya uzanan, ancak mayo içine gizlenebilen bir kesi hattı ve göbek çevresine yuvarlak ikinci bir kesi yapılması gerekir. Kısmi abdominoplastide kesi hattı daha kısadır ve göbek yeri değiştirilmeyebilir. Ameliyat sırasında karın derisi, kasıklardan itibaren kaburga kemikleri hizasına kadar altındaki kaslardan serbestleştirilir. Karın kaslarında bir zayıflık veya fıtık varsa, burası takviye edilir, fazla deri kesilerek vücuttan uzaklaştırılır. Mini-abdominoplastide yapılan bu işlemler daha sınırlıdır. Operasyon bittikten sonra yara tek ya da gizli (intradermik) dikiş ile kapatılır ve pansumanlar ile örtülür. Bölgede toplanacak fazla sıvıyı emmek için dren adı verilen bir yada iki tüp deri altına yerleştirilebilir.

Ameliyat Sonrası Neler Yapılır?
İlk birkaç gün karın bölgesinde şişlik ve ağrı kesiciler ile kontrol altına alınabilen ağrı olabilir. Drenler ortalama 1-3 gün, dikişler 1-3 hafta sonra alınır. Ortalama 1-2 gün hastanede kalmanız gereklidir. Kendinizi eskisi gibi hissetmeniz birkaç ay alabilir. İşinize 2-4 hafta sonra dönebilirsiniz. Yara izi ilk 3-6 ay kötüye gidermiş gibi görülebilir ama bu normaldir, izlerin düzleşmesi ve solması 9 ay ila 1 yıl alabilir. Tamamen yok olmamasına rağmen iz bu mayo altına dahi kolayca saklanabilir. Kısmi veya tam abdominoplasti işlemleri karın kaslarında zayıflık veya seri sarkıklığı olan hastalar için mükemmel sonuç yaratır. Hastaların çoğunda,düzenli egzersiz ve diyetle mükemmel sonuç yıllarca korunabilir.

Alternatif Tedaviler Nelerdir?
Vakum eşliğinde yağ alınması eğer iyi kalitede gergin bir cilt ve sınırlı yağ birikimi varsa ve karın duvarı sağlamsa, normal ağırlıktaki kişilerde alternatif olarak düşünülebilir. Total vücut yağının azalmasında diyet ve egzersiz programları da etkili olabilir, ancak deri sarkıklığına etkili olmaz. Riskler ve muhtemel komplikasyonlar diye adlandırılan, ameliyat sonrası beklenmeyen ancak olası olaylar alternatif tedavilerde de ameliyatın risklerini taşır.

Abdominoplastinin Riskleri Nelerdir?
Her yıl yüzlerce abdominoplasti ameliyatı yapılmaktadır. Vücut kontürü düzeltme konusunda da uzmanlaşmış bir plastik cerrah tarafından bu ameliyat yapıldığı takdirde sonuç genellikle tatmin edicidir. Her cerrahi işlemin belli miktarda riski mevcuttur ve önemli olan sizin abdominoplasti ile ilgili olanları anlamanızdır. Kişinin cerrahi işlemi kabul etmesinde ameliyatın risk ve faydalarının karşılaştırılması esastır. Pek çok kadın yada erkek aşağıdaki komplikasyonlar ile karşılaşmasa bile, siz, plastik cerrahınızla riskleri, muhtemel komplikasyonları ve sonuçlarını, anladığınıza emin olana kadar tartışın. İyi ameliyat öncesi inceleme ve değerlendirme, uygun hastane şartlarında plastik cerrah tarafından gerçekleştirilen bu ameliyatın enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyonları nadirdir. Enfeksiyon antibiyotik ve abse oluşmuşsa apsenin boşaltılması ile tedavi edilir fakat hastanede yatma süresini uzatabilir. Yara iyileşmesinde gecikme veya kötü yara iyileşmesi görülebilir ve yara iziyle sonuçlanabilir. Bu şartlarda ikinci bir ameliyat gerekebilir. Sigara içenlerde cilt kaybı ve yara iyileşmesinde komplikasyonlara daha sık rastlanır.

Uzun Dönem Etkileri Nedir?
Yaşlanmaya, gebeliğe ve kilo alıp vermeye bağlı olarak ameliyat bölgesi dışında vücut kontürü değişiklikleri gelişebilir.

Tatmin Edici Olmayan Sonuçlar Nelerdir?
Geçirdiğiniz cerrahi işlemin sonuçları ile ilgili olarak nadiren hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bu tip sonuçları düzeltmek için ek cerrahi girişim gerekebilir. Bu bilgiler sizin için tam anlamı ile yeterli olmayabilir. Cerrahınız ile karşılıklı konuşarak tüm ayrıntılar hakkında bilgi sahibi olunuz.

JINEKOMASTIK (ERKEK MEME ESTETİĞİ)

Jinekomasti ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Jinekomasti ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Jinekomasti nedir?
Ergenlik döneminde; erkeklerde göğüs bölgesinde, hormonal nedenlerle büyüme, dolgunluk ve hassasiyet olması doğaldır. Geçici olması gereken bu durum, çeşitli nedenlerle kalıcı hale gelirse ‘jinekomasti’ olarak adlandırılır. Gençlerin aktivitelerini, giyim kuşamlarını etkilemeye başlayabilir, sosyal bir probleme dönüşebilir (bol kıyafetler giymek, duruş bozukluklarına yol açmak, denize girmekten kaçınmak vb.).
Jinekomasti çoğunlukla yukarıda tanımlandığı şekilde karşımıza çıkmasına rağmen, bazen hormonal, tümoral nedenler veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak, tek veya çift taraflı jinekomastiye rastlanabilir.

Söz edilen durumların ayırıcı tanısı için ayrıntılı bir öykü, görüntüleme teknikleri (ultrasound, MR gibi) ve hormon analizleri gerekebilir. Klasik jinekomasti ergenlik döneminde başlayıp devam ederken, diğer nedenlerle oluşan jinekomastiler daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir ve tek taraflı görülme oranı daha yüksektir.

Ayırıcı tanı ile jinekomastinin nedenine karar verildikten sonra tedavi planlanmasına geçilir. Büyüklüğü ve derideki bolluğa göre jinekomasti 3 gruba ayrılır. Birinci evrede büyüklüğü sınırlı ölçülerdedir, deride gevşeklik veya sarkma yoktur. Ikinci evrede ise irice bir kadın göğsü gibidir, ancak deride sarkma oluşmamıştır. Üçüncü evrede ise ek olarak deride tedavi gerektirecek ölçüde gevşeklik vardır.

Jinekomastinin hangi evrede olduğu tedavi planını oluşturmakta önemlidir. Eğer birinci evre jinekomasti söz konusu ise yapılan tetkiklerden sonra bunun ağırlıklı olarak yağ dokusundan oluştuğu görülürse sadece vakum uygulanarak (liposuction) jinekomasti tedavi edilebilir. Eğer göğsün yapısı yağ dokusu dışında meme bezinden oluşuyorsa, meme başından yapılacak küçük bir kesi ile bu dokunun çıkarılması ve patolojiye yollanması söz konusu olabilir. İkinci evre içinde hemen hemen aynı tedavi yöntemlerinin olduğu söylenebilir. Üçüncü evredeki jinekomastilerde derideki sarkıklık ileri düzeydeyse, bu durumda fazla deriyi ortadan kaldıracak bir takım cerrahi planlamalar gündeme gelir.

Genç ve deri elastikiyetinin fazla olduğu durumlarda vakumla ya da meme başının çevresinden yapılacak cerrahi işlemlerle deri problemi halledilebilir. Ama çok ileri yaşlarda ve derinin çok sarkık olduğu durumlarda daha geniş doku çıkarılması gerektiği için meme başının altından yarım ay trazında cerrahi müdahaleler yapmak gerekebilir. Hatta bu iz meme başından her iki taraflı normal dokuya doğru ilerleyebilir.

Bu yöntemlerden hangisi uygulanırsa uygulansın ameliyat öncesi dönemde 10 gün süreyle aspirin alınmaması, ameliyat öncesinde bazı laboratuvar kontrollerinin yapılması gereklidir. Ayrıca hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildirilmelidir.

Uygulamada eğer açık cerrahi yöntemlerden biri seçilmişse, bölgeye bir dren uygulanması gerekir. Drenin amacı ameliyat bölgesine birikebilecek serum ya da kan gibi maddelerin dışarıya alınması ve bunlara bağlı komplikasyonların yaşanmamasıdır. Dren genellikle 24-48 saat içinde çekilir.

Hemen hemen her olguda uygulanan bir diğer uygulamada ameliyat bölgesini baskı altına almak amacıyla kullanılacak özel bir korsedir. Bu korsenin kullanımı oldukça kolaydır. Ağ kısmını açıkta bırakan bir bölümü olduğundan tuvalete bu korse tamamen çıkarılmadan gidilebilir. Korse ilk hafta sürekli giyilmelidir. Birinci haftadan sonra gündüz özellikle ağır aktiviteler yapılırken korsenin giyilmesi faydalı olur. Bu süre de yaklaşık 5 haftadır.

Ameliyat bölgesinde ilk günlerde bir ödem, hassasiyet, ağrı hatta yer yer morluklar oluşabilir. Bunlar genellikle ilk 2-3 günden sonra giderek azalmaya başlar. Hassasiyet haftalarca sürebilir. Zaman zaman uyuşmalar, batmalar, yanmalar günlük hayatı zorlaştıracak boyutlarda olmasa da hastanın şikayetleri olarak karşımıza çıkabilir.

İkinci haftadan sonra havuz ve denize girmeye müsaade edilir. 6 hafta süreyle de buhar banyosu, sauna, solarium gibi ödeme yol açabilecek faktörlerden kaçınmaya çalışılır. Benzer şekilde ağır sporların yapılması ve göğüs bölgesine darbe alınabilecek aktivitelerden 6 hafta süre ile kaçınılması gerekmektedir.

Anestezi
Operasyon için kullanılacak anestezi yöntemi değişebilir. Genel anestezi tercih edilebileceği gibi, hafifçe sakinleşmeye ve bölgenin uyuşturulmasına izin veren sedasyonla lokal anestezi yöntemi de uygulanabilir. Sadece lokal anestezi çoğu zaman önerilmez.

C. Yönteme ait riskler
Ameliyat sonrası dönemde oluşabilecek komplikasyonlar:

Erken Dönem:

Kanama: Dren kullanımı ile minimum düzeyde tutulabilir. Aşırı kanamaya eğilimi olanlar veya aspirin kullananlarda bu konu çok dikkati çeker.
Enfeksiyon: genellikle pek rastlanılan bir komplikasyon değildir.
Geç Dönem:

Nadiren karşılaşılan düzensizlikler
Ameliyatın yapıldığı giriş noktalarında karşılaşılabilecek kötü nedbeler
Liposuction ile yapılan jinekomasti ameliyatlarında zaman zaman uzun süren uyuşukluklar, karıncalanmalar ve renk değişiklikleri görülebilir. Bunlar genellikle zama

MEME DİKLEŞTİRME

Meme dikleştirme ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Meme dikleştirme ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Sıklıkla, meme dikleştirme ameliyatının, kişinin daha genç görünmesini sağladığı söylenir. Fakat kesin bir sonucu önceden belirlemek imkansızdır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Estetik meme dikleştirme ameliyatı nedir? Kimler bu ameliyat için uygundur? Memeler değişik nedenlerle sarkık hale gelebilir. Meme dokusunu yerinde tutan bağlar zamanla gevşeyebilir. Kilo değişikliklerine, emzirmeye ve yerçekimi etkisine bağlı olarak meme dokusu ile etrafını saran deri zarfı arasında uyumsuzluk olabilir. Sorun meme dokusuna, deriye ya da her ikisine birden ait olabilir. Sonuçta adeta içi boş görünümlü sarkık meme ortaya çıkabilir.

Ameliyat öncesi
Diğer meme ameliyatlarında olduğu gibi, doktorunuzla neden ameliyat olmak istediğinizi ve bu ameliyattan ne beklediğinizi tartışın. Ailenizde meme hastalığı veya kanseri, sigara, ilaç alışkanlığı veya sistemik bir hastalığınız var ise doktorunuza söyleyiniz. Ameliyatın şekli ve olası problemleri doktorunuza sorunuz.

Ameliyat Öncesi Ameliyata Hazırlanma Nasıldır?
Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Ameliyat…
Estetik meme dikleştirme ameliyatında, sarkık haldeki meme dokusu yeniden şekillendirilir, fazla deri çıkartılır. Meme başı olması gereken yere getirtilir. Ameliyat genel anestezi ile hastane koşullarında, ameliyathanede yapılır. 2-2,5 saat sürer. Sarkıklığın derecesine göre değişik şekillerde iz kalır. Hangi yöntemi uygulanırsa uygulansın meme başı etrafında iz kalması kaçınılmazdır. Meme başı çevresinden kesi yapılarak bir meme dikleştirme ameliyatı uygulanırsa, meme başı etrafındaki iz daha belirgin olabilir. Diğer meme dikleştirme ameliyatlarında meme başı etrafında ize ek olarak, meme başının alt kenarının orta kısmından aşağı doğru uzanan 5-6 cm. uzunluğunda bir iz olabilir. Uygun hastalarda, sadece meme protezi konarak sarkıklık ortadan kaldırılabilir. Bu takdirde ameliyat izi, sadece meme başının kahverengimsi derisi ile göğüsün beyaz derisi ile olan birleşme yerine gizlenir ve minimal olur. İz bırakmayan meme dikleştirme ameliyatı yoktur. Ancak, bu izler başlangıçta belirgin, zamanla belli belirsiz hale gelen izlerdir.

Ameliyat sonrası…
Ameliyat sonrası genellikle rahat geçer. Ağrı genellikle sorun yaratmaz. Ameliyat sırasında meme protezi kullanılmış ise birkaç gün kol hareketlerinde kısıtlılık olabilir. Memeler üzerine sütyene benzer sargı uygulanır. Meme başı üzerine ayrı pansuman konur. Pansuman ameliyat sonrası 1. gün açılarak yara kontrol edilir. 5 gün sonra sargı açılır ve sütyen takılır. Meme başı çevresindeki dikişler 5. gün, diğer dikişler 10-14. gün alınır. Hastaya 6 hafta sporcu sütyeni giydirilir ve masaj önerilir. Erken dönemde şişlik olabilir,meme başında hissizlik ve deri üzerinde morumsu renk değişimi olabilir. Bunlar kısa sürede kendiliğinden kaybolur. Nadir olarak kaşıcı olabilir.

Normal hayata dönüş…
Hasta 5-7 gün içinde işine dönebilir. 3 ay ağır sporlardan uzak durması önerilir. Estetik meme dikleştirme ameliyatı genel olarak iyi ve kalıcı sonuç veren, kişinin ve eşinin ruh sağlığını düzelten onları yaşama daha bağlı hale getiren bir ameliyattır. Yeni şekillendirilmiş meme uzun süre dayanıklı olur, ancak kilo değişiklikleri, gebelik, emzirme ve yerçekimi yeni sarkıklıklara neden olabilir.

Meme dikleştirme ameliyatlarının riskleri:
Her ameliyatta olduğu gibi meme dikleştirme ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bu ameliyatı olan kişilerin çoğunda, ameliyata bağlı problemler görülmese de sizin bunları bilmeniz önemlidir. Kişisel seçiminizde, ameliyatın risklerini ve size sağlayacağı yararları bilmeniz önemlidir. Doktorunuz size bu risklerden bahsettiği zaman teker teker hepsini tartışmalısınız.

Kanama: Nadir bir durumdur, ameliyat sırasında veya ameliyat sonrası dönemde görülebilir. Ameliyat sonrası, memelere konan dren hem kanama olup olmadığını takip etmek, hem de az da olsa kanın meme dokusu içinde toplanmasını önlemek içindir. Ameliyattan 10 gün önceden itibaren aspirin veya benzeri ilaçlar almayınız, bu ilaçlar kanama eğilimini arttırabilir.

Enfeksiyon: Son derece sıra dışı bir durumdur. Çoğu cerrah ameliyatın hemen başında koruyucu antibiyotik kullanmaktadır.

Meme başı ve deri duyarlılığında değişme: Bu bölgelerin duyarlılığında geçici olarak azalma ortaya çıkabilir. Çok nadir olarak kalıcı olabilir.

İzler: Her cerrahi işlem iz bırakarak iyileşir, çoğu zaman izlerin niteliği önceden tayin edilemez. Bazı durumlarda izler fark edilmez iken, bazı hastalarda hipertrofik skar dediğimiz kalın, deriden kabarık, kırmızı renkli izler oluşabilir. Bu hastalarda cerrahi düzeltme veya diğer tedavilere başvurmak gerekebilir.

Sonuçtan memnun olmama: Memenizin boyutları ve şeklinden memnun olmayabilirsiniz. Çok az da olsa böyle bir olasılık vardır.

Ağrı: Meme küçültme ameliyatı sonrası boyun, sırt ve omuz ağrılarınız devam edebilir. Nadir durumlarda deri ve memenin derin dokularında ortaya çıkan nedbeler ağrıya sebep olabilir.

Memede sertlik: Meme içindeki nedbe veya yağ nekrozuna bağlı sertlik nadir olarak görülebilir. Bu önceden tahmin edilemeyen bir durumdur.

Yara iyileşmesinde gecikme: Nadir de olsa görülebilir. Meme derisinde veya meme başında bazı bölgelerin tamamen iyileşmesi daha fazla zaman alabilir. Sık pansuman gerekebilir. Sigara alışkanlığı olanlarda yara iyileşmesi problemlerine daha sık rastlanır.

Asimetri: Kadınların çoğunda doğal olarak meme asimetrisi vardır. Meme ve meme başının şeklinde, büyüklüğünde ve simetrisinde farklar olabilir.

Meme hastalıkları: Meme küçültme ameliyatına bağlı olmaksızın, kişinin hayatının herhangi bir döneminde meme hastalığı veya meme kanseri ortaya çıkabilir. Kişi ameliyat olsun veya olmasın düzenli meme kontrollerini yaptırmalıdır.

Emzirme: Meme dikleştirme ameliyatı sırasında meme başına gelen süt kanalları hasar görmemektedir. Bu yüzden emzirme sorunu ortaya çıkmaz. Ancak nadir olarak çok sarkık memelerde meme başının fazla yer değiştirmesine bağlı olarak ortaya çıktığı bildirilmiştir.

Alerjik reaksiyonlar: Nadir de olsa flastere, dikiş malzemelerine veya kullanılan pomatlara karşı lokal alerji geliştiği bilinmektedir.

İlave cerrahi gerekliliği: Meme küçültme ameliyatının uzun dönemde sonuçlarını etkileyen pek çok faktör vardır. Memelerde gevşeklik,sarkma gibi durum ortaya çıkarsa ilave cerrahi gerekebilir.

MEME KÜÇÜLTME

Meme küçültme ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

“Meme küçültme ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Estetik meme küçültme ameliyatı, kadının dış görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan kozmetik ameliyatlardan biri gibi gözükmekle birlikte aslında estetik değil rekonstrüktif bir ameliyattır. İriliğe bağlı sarkık bir meme, kadında sırt ve boyun ağrılarına neden olabilir, kamburluğa yol açabilir. Sütyenin kol sinirlerine baskı yapmasına bağlı uyuşmalar olabilir. Nefes almada güçlük çekilebilir. Meme derisi ile göğüs derisinin devamlı birbirine sürtünmesi sonucu meme altı oluğunda pişikler olabilir, yaralar açılabilir. Günlük fizik aktivite sınırlanabilir. Ayrıca iri meme giysi seçimi konusunda zorluklar yaratırken, kadının kendini beğenmemesi de sosyal ve psikolojik sorunlara sebep olur. Meme küçültme amacıyla uygulanacak bir ameliyat, memelere doğal bir görünüm kazandırır, yukarıda sıralanan sorunlar ortadan kaldırılmış olur, kişinin yaşamı kolaylaşır. Memeler değişik nedenlerle büyük olabilir. Genetik faktörler, hormonal değişiklikler veya bazı hastalıklar sonucu, vücut ölçülerine uyum sağlamayan iri meme oluşabilir. Kilo değişiklikleri, emzirme ve yerçekimi etkisi ile mevcut sorun daha da arttırabilir. Meme dokusunun artması ve buna bağlı iri meme genç kızlarda da görülebilir.

Ameliyat öncesi
Meme küçültme ameliyatı olmayı düşünüyor veya bu konuda bilgi alışverişinde bulunmak istiyor iseniz bir plastik cerraha başvurmalısınız. İlk muayenede beklentilerinizi, kısacası “neden böyle bir ameliyat düşündüğünüzü” ve “bu ameliyattan ne beklediğinizi” açıkça cerrahınıza anlatmalısınız. Cerrahınız önce sizi dinleyecek, sizin kişisel hastalık hikayenizi ve aile hastalık hikayenizi öğrenecek, ardından sizi muayene edecektir. Bu muayene sonucunda memelerinizin büyüklüğü, şekli, derinizin durumu, yaşınız, evlilik ve çocuk sahibi olup olmayacağınız, meme başının yeni yeri vb durumlar sizinle tartışılacaktır. Anlamadıklarınızı cerrahınıza tekrar tekrar sormaktan çekinmeyiniz. Cerrahınız ameliyatın ayrıntıları hakkında size bilgi verecek, iz, meme başı duyarlılığı, emzirme, anestezi şekli ve ameliyatın riskleri hakkında bilgi verecektir. Daha önce ameliyat olan hastaların resimlerini görmek karar vermenizi kolaylaştırabilir.

Ameliyata hazırlık
Ameliyat öncesi yapılması gereken kan tahliline ilave olarak, mamografi ve gerekirse meme ultrasonografisi yapılmalıdır. Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Meme küçültme ameliyatı için genellikle kan verilmesi gerekmez. Ameliyat günü ve sonraki birkaç gün için size yardımcı olacak birisi gerekecektir. Meme küçültme ameliyatı, hastanede yapılması gereken bir ameliyattır, Bazen 1 gece hastanede yatmanız gerekebilir.

Ameliyat
Estetik meme küçültme ameliyatında büyük olan meme dokusu kişinin vücut ölçülerine göre yeniden şekillendirilir. Fazla meme dokusu ve üzerindeki deri çıkartılır. Meme başı olması gereken yere taşınır. Ameliyat genel anestezi ile hastane koşullarında bir ameliyathanede yapılır. Ameliyat 3,5 - 4 saat sürer. Hangi yöntem uygulanırsa uygulansın meme başı etrafında kesinlikle iz kalır. Buna ek olarak, uygulanan yönteme göre meme başının alt kenarının orta kısmından aşağı doğru ters T şeklinde bir iz daha kalır. T şeklindeki izin alt kısmı meme altı kıvrımına uydurulur. Ancak son zamanlarda uygulanan cerrahi teknik ile meme kıvrımı bölgesindeki izi ortadan kaldırmıştır. Sadece meme başı etrafında ve meme başının alt kenarının orta kısmından aşağı doğru 6-7 cm. kadar bir iz kalmaktadır. Ancak bu izler başlangıçta belirgindir, zamanla belli belirsiz hale gelebilir. Ameliyat sonrası izlerin derecesi,memenin büyüklüğüne, kullanılan ameliyat yöntemine ve nihayet hastanın derisinin iz bırakma özelliğine bağlıdır. Bazı özel durumlarda,ileri derecede büyük memelerde, yukarda sıralanan ameliyat şekillerinin uygulanması mümkün olmayabilir. Bu takdirde ,meme başının serbest olarak taşındığı teknikler kullanılır,bu ameliyatın izleri de yukarıdaki ameliyatlar gibi ters T şeklindedir.

Ameliyat sonrası
Ameliyat sonrası genellikle rahat geçer. Ağrı minimaldir. Kol hareketlerinde kısıtlılık olabilir. Memeler üzerine sütyene benzer sargı uygulanır. Genellikle her iki memeye dren adı verilen borular yerleştirilir, ve 24-72 saat içinde çıkarılır. Meme başı üzerine ayrı pansuman konur. Pansuman ertesi gün açılarak yara kontrol edilir. 5 gün sonra sargılar açılır, meme başı dikişleri alınır ve sütyen takılır. Kalan dikişler 10-14 gün sonra alınır. Bazen hastanede 1 gün kalınır. Hastaya 6 hafta sporcu sütyeni giydirilir ve masaj önerilir. Erken dönemde şişlik olabilir, meme başında hissizlik ve deri üzerinde morumsu renk değişimi görülebilir. Bunlar kısa sürede kendiliğinden kaybolur.

Normal yaşantıya dönüş
Hasta 1 hafta sonra işine dönebilir. 3 ay ağır sporlardan uzak durması önerilir. Estetik meme küçültme ameliyatı genel olarak iyi ve kalıcı sonuç veren, kişinin ve eşinin ruh sağlığını düzelten onları yaşama daha bağlı hale getiren, özellikle kadının giyim tarzını kolaylaştıran bir ameliyattır. Yeni şekillendirilmiş meme uzun süre dayanıklı olur, ancak kilo değişiklikleri, gebelik, emzirme ve yerçekimi, memede hacim artışına ve sarkıklıklara neden olabilir.

Meme küçültme ameliyatlarının riskleri:
Her ameliyatta olduğu gibi meme küçültme ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bu ameliyatı olan kişilerin çoğunda, ameliyata bağlı problemler görülmese de sizin bunları bilmeniz önemlidir. Kişisel seçiminizde, ameliyatın risklerini ve size sağlayacağı yararları bilmeniz önemlidir. Doktorunuz size bu risklerden bahsettiği zaman teker teker hepsini tartışmalısınız.

Kanama: Nadir bir durumdur, ameliyat sırasında veya ameliyat sonrası dönemde görülebilir. Ameliyat sonrası, memelere konan dren hem kanama olup olmadığını takip etmek, hem de az da olsa kanın meme dokusu içinde toplanmasını önlemek içindir. Ameliyattan 10 gün önceden itibaren aspirin veya benzeri ilaçlar almayınız, bu ilaçlar kanama eğilimini arttırabilir.

Enfeksiyon: Son derece sıra dışı bir durumdur. Çoğu cerrah ameliyatın hemen başında koruyucu antibiyotik kullanmaktadır.

Meme başı ve deri duyarlılığında değişme: Bu bölgelerin duyarlılığında geçici olarak azalma ortaya çıkabilir. Nadir olarak kalıcı olabilir.

İzler: Her cerrahi işlem iz bırakarak iyileşir, çoğu zaman izlerin niteliği önceden tayin edilemez. Bazı durumlarda izler fark edilmez iken, bazı hastalarda hipertrofik skar dediğimiz kalın, deriden kabarık, kırmızı renkli izler oluşabilir. Bu hastalarda cerrahi düzeltme veya diğer tedavilere başvurmak gerekebilir.

Sonuçtan memnun olmama: Memenizin boyutları ve şeklinden memnun olmayabilirsiniz. Çok az da olsa böyle bir olasılık vardır.

Ağrı: Meme küçültme ameliyatı sonrası boyun, sırt ve omuz ağrılarınız devam edebilir. Nadir durumlarda deri ve memenin derin dokularında ortaya çıkan nedbeler ağrıya sebep olabilir.

Memede sertlik: Meme içindeki nedbe veya yağ nekrozuna bağlı sertlik nadir olarak görülebilir. Bu önceden tahmin edilemeyen bir durumdur.

Yara iyileşmesinde gecikme: Nadir de olsa görülebilir. Meme derisinde veya meme başında bazı bölgelerin tamamen iyileşmesi daha fazla zaman alabilir. Sık pansuman gerekebilir. Sigara alışkanlığı olanlarda yara iyileşmesi problemlerine daha sık rastlanır.

Asimetri: Kadınların çoğunda doğal olarak meme asimetrisi vardır. Meme ve meme başının şeklinde, büyüklüğünde ve simetrisinde farklar olabilir.

Meme hastalıkları: Meme küçültme ameliyatına bağlı olmaksızın, kişinin hayatının herhangi bir döneminde meme hastalığı veya meme kanseri ortaya çıkabilir. Kişi ameliyat olsun veya olmasın düzenli meme kontrollerini yaptırmalıdır.

Emzirme: Meme küçültme ameliyatı olan bazı kadınlar çocuklarını emzirebilmektedir, ancak genellikle bu önceden tayini zor bir durum olabilir. Eğer çocuk sahibi olmak ve emzirmek istiyor iseniz, meme küçültme ameliyatı olamadan önce bu durumu cerrahınız ile tartışmalısınız.

Alerjik reaksiyonlar: Nadir de olsa flastere, dikiş malzemelerine veya kullanılan pomatlara karşı lokal alerji geliştiği bilinmektedir.

İlave cerrahi gerekliliği: Meme küçültme ameliyatının uzun dönemde sonuçlarını etkileyen pek çok faktör vardır. Memelerde gevşeklik,sarkma gibi durum ortaya çıkarsa ilave cerrahi gerekebilir.

MEME BÜYÜTME

Meme büyütme ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

Meme büyütme ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Estetik Meme Büyütme Ameliyatı nedir?
Memeler kadının beden görünümde fiziği tamamlayan yapılardır .Omuz genişliği, göğüs çevresi, bel ve kalça çevresi ölçümlerinde meme hacmi önemli bir yer tutar . Bu ölçümler içinde meme hacmi küçük olduğu zaman vücut kontur görünümü eksik kalır . Memeler, yapısal olarak değişik nedenlerle küçük olabilir .Biri diğerinden daha küçük, asimetrik olabilir .Doğumsal olarak bir tanesi hiç olmayabilir . Her iki memenin eşit hale getirilmesi yada hacminin arttırılması için , günümüzde , silikon protezler dışında başka seçenek yoktur. Kişinin kendi dokuları ile meme büyütme ameliyatları denenmiş, ancak sonuç vermemiştir. Meme protezlerinde esas madde protezin dış yüzeyinde yer alan silikondur. Sadece dolgu maddesi farklı olabilir. Her protezin kendine göre avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Bunlar ameliyattan önce detaylı olarak konuşulmalı ve hangisinin kullanılacağına birlikte karar verilmelidir

Silikon meme protezi nedir?
1960'lı yıllarda kullanılmaya başlanan silikon protezler günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır .Halen ABD'lerinde 2 milyondan fazla kadın silikon meme protezi taşımaktadır. Son 20 yıl içinde önemli derecede yenilikler sağlanmış ve yapılan bilimsel araştırmalar silikonun insan vücuduna en az zararlı madde olduğunu ortaya koymuştur. Silikon içeren ürünler kozmetik sanayide ve tıpta başka amaçlarla da kullanılmaktadır .

Meme protezleri ,meme şeklinde hazırlanmış balona benzer yapılardır. Yuvarlak ve anatomik denilen damla şeklinde olanları mevcuttur . Kadının memesindeki duruma uygun olarak bunlardan biri seçilir. Balon kısmı silikondan yapılmıştır; vücuttaki dokulara uyum sağlaması için protezin yüzeyi pürtüklü olarak üretilmiştir. Balonun içini dolduran maddeler farkı olabilir. Günümüzde kullanılan meme protezleri şöyle adlandırılabilir:

Gel-filled : Dış yüzeyi silikon olan balonun içinde yine silikon orijinli jel vardır. Bunlar çeşitli boyutlarda kullanıma hazır halde üretilmiştir. Kullanımı 1992 yılından beri ABD'lerinde FDA (Food and Drug Administration ) tarafından yasaklanmıştı. 1992’den itibaren yapılan bilimsel araştırmaların sonucunda FDA 2005 yılı ortalarından itibaren kullanımında sakınca olmadığına karar vermiştir. Şu anda ABD’de de kullanılmaktadır.

PVP : Aynı şekilde silikon balonun içi PVP (polyvinyl pyrrolidone povidon) adı verilen kimyasal madde ile doludur .Jel kıvamında ve kullanıma hazır haldedir . Üretici firma tarafından piyasadan çekildiği bildirilmiştir.

Soya Yağı : Silikon balonun içi soya yağı ile doldurulmuş, kullanıma hazır protezlerdir. Kullanım alanı henüz yenidir. Uzak sonuçları hakkında fazla bilgi yoktur. Avrupa’ da 74 hastada aşırı şişmelere neden olduğu için üretici firma tarafından piyasadan çekildiği bildirilmiştir .

Saline-filIed : Silikon balonun içi boştur .Ameliyat esnasında halk arasında tuzlu su diye bilinen “Serum Fizyolojik “ ile istenilen hacim elde edilinceye kadar doldurulur. Son zamanlarda kullanıma hazır şekilde olanlarının imal edildiği bildirilmiştir .

Ameliyat öncesi bilmeniz gerekenler:
Protez konulacak hastalarda , ameliyattan önce mamografi ve gerekirse ultrasonografi adı verilen radyolojik tetkikler ile meme dokusu değerlendirilir. Her ameliyatın genel veya kendine has riskleri vardır. Meme bölgesinde ödem ve ağrı ameliyat sonrası görülen yakınmalardır. Ameliyata bağlı kanama ve enfeksiyon nadir görülen durumlardır.

Bazı hastalar ameliyattan sonra meme başlarında artan veya azalan duyarlılıktan ya da kesi çevresinde hissizlikten şikayet ederler. Bu genellikle geçicidir. Çok nadir olarak kalıcı olabilir.

Bir yabancı cisim olan proteze karşı vücutta bazı bağ dokusu hastalıklarının geliştiği (konnektif doku hastalığı) , bebeğe süt vermenin zorlaştığı, protezin kansere neden olduğu ileri sürülmüştür .Ancak bunların hiçbiri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır .

Meme büyütme ameliyatında, memenin büyütülmesi vücut için yabancı bir madde ile sağlanabildiğinden, proteze ait sorunlar olabilir. Protez çevresinde kapsül adı verilen bir zarın gelişmesine bağlı kontraktürdür. Bu zar farklı kalınlıklarda olabilir. İnce zar herhangi bir probleme yol açmaz,orta kalınlıkta bir zar oluşması halinde memelerde hafif bir sertlik ve meme tabanında belirginlik fark edilebilir Nadir durumlarda ,vücut bu yabancı maddeyi kabul etmeyebilir , protez etrafında kalın bir zar oluşturup (kapsül), sıkıştırıp hapsetmeğe bazen de vücut dışına atmağa çalışır .Kalın kapsül oluşması halinde memelerde sertlik ve bazen asimetri görülebilir. Hafif ve orta kapsüler kontraktür durumunda ,protez etrafındaki kapsülün giderilmesi için dıştan masaj ve gereğinde ek ameliyatlar yapılabilir Ağır kapsül kontraktürü ortaya çıktığında protezi çıkarmaktan başka seçenek yoktur .

Silikon protezlerin dış yüzeyi çok ince olmakla birlikte dış darbelere oldukça dayanıklıdır. Normal ve orta dereceli masajlar zarar vermez. Kişi ameliyattan 2 ay sonra yüzü koyun yatabilir.

Protez içine doldurulan serum fizyolojik valf vasıtası ile protez dışına,doku aralıklarına sızabilir,bu takdirde dışarı sızan serum vücuda herhangi bir zarar vermeden dokular tarafından hızla emilir. Aslında damar yolu ile verilebilen ve başka tedavi amaçları ile kullanılan bu maddenin hiçbir zararı yoktur .

Protezi yırtılması nadir bir durumdur, araç içi trafik kazalarında olduğu gibi sıkışmalarla, yüksekten düşmelerle ve delici alet yaralanmaları ile ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda protezin içeriği önem kazanır .Serum fizyolojik ile şişirilen protez kullanılmışsa korkulacak bir şey yoktur .

Protez konmuş memelerde daha sonra yapılacak mamografi görüntülerinin değerlendirilmesininzorlaşacağı, meme kanserinin erken mamografik bulgularının gözden kaçırılabileceği veya protez bir yabancı cisim gibi davrandığından ek görüntülere neden olabileceği bilinmektedir. Ancak son zamanlarda mamografi tekniklerindeki gelişmeler ve MR’ın (magnetik rezonans görüntüleme ) meme incelemesinde kullanılması ile bu endişeler ortadan kalkmıştır. Kontrol mamografilerinizin ,protez konmuş memelerde inceleme yapma deneyimi olan merkezlerde yaptırmanız tavsiye edilir.

Silikon meme protezi taşıyan bir memede ,kanser gelişmesi halinde ( ki kanser ortaya çıkma riski protez konmamış memelerle aynıdır) , kansere yönelik ameliyat ve diğer tedavi şekilleri standartlar doğrultusunda uygulanır.

Meme büyütme ameliyatına karar vermeden önce , sizi rahatsız eden kusurunuzu ve ameliyattan beklentinizi açıkça doktorunuza söylemeniz,seçilecek protezi,protezin hangi kesiden konacağını,anestezi tipini, ameliyatın erken ve geç sonuçlarını tartışmanız gereklidir.

Ameliyat Öncesi Ameliyata Hazırlanma Nasıldır?
Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Ameliyat:
Ameliyat genel anestezi ile hastane koşullarında ameliyathanede yapılır .1-1.5 saat sürer. Protezin konabilmesi için açılan yere göre iz bırakır .Meme altı kıvrımı, koltukaltı. meme başı kenarından girilebilir .Son zamanlarda göbek çevresinden girilerek konduğu bildirilmiştir .Ancak bu yöntem henüz kabul görmemiştir .Giriş yeri neresi olursa olsun iz bırakır .Bunlar başlangıçta belirgin, zamanla belli belirsiz hale gelen izlerdir .En kabul edilir iz meme başı etrafında olan izdir. Ameliyat izi kahverengi meme başı derisi ile açık renk derinin birleşme yerine uydurulur, zamanla tamamen belirsiz hale gelir. Protez meme dokusu arkasına yada göğüs kasının arkasına yerleştirilebilir. Her uygulamanın da avantaj ve dezavantajları vardır, bu ayrıntı da ameliyattan önce değerlendirilmelidir .

Ameliyat sonrası
Ameliyat sonrası ağrı oldukça çoktur. Ancak çok güçlü ağrı kesicilerle ortadan kaldırılabilir. Protez göğüs kası arkasına konmuşsa bu ağrı daha da şiddetlidir ve 3-5 gün kol hareketlerinde kısıtlılık olabilir .Memeler üzerine sütyene benzer sargı uygulanır . Meme başı üzerine ayrı pansuman konur. Pansuman ertesi gün açılarak yara kontrol edilir. 4-5 gün sonra sargı açılır. Sütyen giydirilir. Dikişler 5-7 gün sonra alınır .Hasta bu sporcu sütyenini 6 hafta giyer. 3. haftadan itibaren meme masajı önerilir .Erken dönemde şişlik olabilir , meme başında hissizlik ve deri üzerinde morumsu renk değişimi olabilir. Bunlar kısa sürede kendiliğinden kaybolur. Hasta 5-7 gün içinde işine dönebilir. 3 ay ağır sporlardan uzak durması sağlık verilir

Protezle meme büyütme ameliyatı, genel olarak iyi ve kalıcı sonuç veren, kişinin ve eşinin ruh sağlığını düzelten, onları yaşama daha bağlı hale getiren bir ameliyattır

KULAK ESTETİĞİ

Kulak ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

“Yeni" bir yüz yeni bir yaşamı garantilemez. Kulak ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

Kulak estetiği
Otoplasti genellikle kepçe kulakları başa daha yaklaştırmak, eksik kıvrımlarını şekillendirmek veya büyük kulakları küçültmek amacıyla yapılır. Bu operasyon genellikle beş yaşından itibaren yapılmaktadır. Beş yaş itibariyle kulaklar hemen hemen tam olarak gelişmiş kabul edilir ve operasyon ne kadar erken yapılırsa çocukların dış çevrede karşılaşacağı problemler daha az olacaktır. Bu ameliyat erişkinlerde de yapılabilir ve erişkinler için ek bir risk sözkonusu değildir.

Eğer kulak ameliyatını kendiniz veya çocuğunuz için düşünüyorsanız bu yazı size yapılacak işlemi anlamanıza yardımcı olacaktır: işlem nasıl yapılmaktadır, beklentileriniz ne olmalıdır. Tabi ki tüm sorularınızın yanıtlarını burada bulamayabilirsiniz, Zira bir çok şey kişisel durumlara bağlıdır. Eğer işlem hakkında anlamadığınız birşey varsa lütfen doktorunuza sorunuz.

Ameliyat Öncesi Ameliyata Hazırlanma Nasıldır?
Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

Cerrahi Plan:
Birçok cerrah, çocukların kepçe kulakları hakkındaki hissi sorunlarına ebeveyinlerin duyarlı olmalarını önermektedir; çocuğunuz değişiklik isteyene kadar cerrahi için ısrar etmeyiniz. Kulakların şeklinden rahatsızlık duyan ve cerrahi isteyen çocuklar genellikle işlem sırasında daha uyumlu olmaktadırlar.

İlk görüşmede operatörünüz hastanın durumunu değerlendirecek ve en etkili tekniği önerecektir.Ayrıca cerrahi müdahale için nasıl hazırlanılması gerektiğini açıklayacaktır.

Bu operasyon hastane ortamında ve genellikle local anestezi ile yapılmaktadır. Çocuğunuz küçükse doktorunuz genel anestezi önerebilir, Daha büyük çocuklar veya erişkinler için doktorunuz bir sedatif ile kombine ederek lokal anesteziyi tercih edebilir.Bu durumda çocuğunuz uyanık ancak gevşemiş olacaktır.

Operasyon:
Otoplasti genellikle birbuçuk-iki saat sürer, komplike olgular daha uzun sürebilir. Operayon sırasında kulak arkasından yapılan birkaç santimlik kesiden girilerek kulak kıkırdakları törpülenir. Yeni şekillerinde kalmaları için alınmasına gerek olmayan dikişlerle yeni kulak kıvrımı oluşturulur. Bazen kulak ön yüzdeki kıvrım içinde küçük bir deri kesisi yapılarak kıkırdak çıkarılması gerekebilir. Bu durumda kulak ön yüzde, kıvrım içinde gizli, hemen hemen hiç farkedilmeyen bir dikiş hattı vardır ve bu hat zaman içinde solarak giderek belirsizleşecektir.

Ameliyat Sonrası :
Erişkinler ve çocuklar ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkıp dolaşabilir ve eve gidebilirler. Hastamızın başı, ameliyatın sonunda şekillenme ve iyileşmeyi kolaylaştırmak için sarılacaktır. Kulaklar birkaç gün ağrıyabilir ancak bu şikayet ilaçlarla yatıştırılabilir.

Yedi gün sonra bu sargı çıkarılarak daha hafif bir pansuman ile baş sarılacaktır. Bu sargıların da çıkarılmasından sonra doktorunuz 6 hafta boyunca gece-gündüz kullanmak üzere kafa bantı önerecektir. Bu sürenin sonunda bant 6 hafta daha sadece geceleri olmak üzere kullanılmalıdır. Dikişler genellikle bir hafta içinde alınır.

Kulağın büküleceği herhangi bir aktiviteden birbuçuk ay kadar kaçınılmalıdır. Erişkinlerin çoğu işlerine aşağı yukarı on gün içinde dönebilir. Çocuklar yedi gün civarı bir sürede okula gidebilirler,ancak aktivitelerde dikkatli olmaları gerekir. Çocuğunuzun öğretmeninden bu konuda birkaç hafta boyunca çocuğunuza göz kulak olması yönünde yardım isteyebilirsiniz.

Her Cerrahi Biraz Belirsizlik ve Risk Taşır:
Otoplasti kalifiye,deneyimli bir cerrah tarafından yapılırsa komplikasyonlar oldukça nadir ve küçüktür. Ancak her cerrahide olduğu gibi cerrahi ile ilgili riskler ve işleme özel spesifik komplikasyonlar söz konusu olabilir.

Hastaların küçük bir yüzdesinde kulakta kan pıhtısı gelişebilir.bu pıhtı kendiliğinden eriyip yok olabilir veya bir iğneyle çekilebilir. Nadiren, kulak kıkırdağında skar dokusu oluşumuna neden olan bir enfeksiyon gelişebilir. Bu enfeksiyonlar genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir; Nadiren enfekte bölgeyi cerrahi işlemle boşaltmak gerekebilir.

Diğer Kulak Şekil Bozuklukları:
Kepçe kulak dışında,ameliyat ile düzeltilebilecek başka kulak problemleri de vardır. Bunlar arasında “Lop Ear”: kulak üst kesimi aşağı ve öne kıvrımlı ise; “Cup Ear” çok küçük kulak ve “Shell Ear”:dış kenardaki kurvatur ,doğal kıvrım ve çizgilerin kaybolduğu kulak sayılabilir. Ayrıca büyük kulak memelerine yönelik işlemler de yapılabilir. Yine ek olarak doğuştan veya bir kaza sonrası kulağını kaybedenler için yeni kulak yapılabilir. Bazen orjinal problemden daha kötü olan bir skar kalabilir.

Daha Doğal Görünümlü Kulaklar:
Birçok hasta ,genç veya erişkin kulak ameliyatı sonucundan tatmin olmayabilir. Ancak amaç unutmayınız ki mükemmele ulaşmak değil daha iyiye ulaşmaktır. Her iki kulağın tıpa tıp eşit olacağını ummayınız; mutlak simetri hem olanaksız hem de doğal olmayan birşeydir. Müdaheleyi ve beklentilerinizi operasyon öncesi doktorunuzla tartışırsanız sonuçtan daha memnun kalma şansınız artar.

BURUN ESTETİĞİ

Estetik burun ameliyatı düşünen kişinin atması gereken ilk adım plastik cerraha danışmaktır. Kişi arzulanan sonucun mükemmeliyet değil düzelme olduğunu akılda tutarak ameliyat sonrası daha iyi görünmek ve daha iyi hissetmek konusundaki beklentilerini açık yüreklilikle tartışmalıdır. Herhangi bir estetik ameliyat girişiminden önce saptanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır.

“Yeni" bir burun yeni bir yaşamı garantilemez. Estetik burun ameliyatı görünümünüzü düzeltebilir ve kendinize güveninizi tazeleyebilir; fakat gerisi size kalmaktadır. Muayene ettikten sonra cerrah, sizinle, yöntemle ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır. Doktorunuz profilden çektiği fotoğraf üzerinde bilgisayarda çalışarak bazı eskizler yapıp, size ameliyat sonrası olası görüntünüz hakkında bilgi verecektir. Bunun amacı ameliyat sonrası görüntünüzü size göstermek değildir. Amaç Doktorunuzun ne yapabileceği ve sizin ne istediğinizin saptanmasıdır. Tabiki kesin bir sonucu önceden belirlemek imkansızdır. Düzelmenin derecesi yaş, kalıtım, kemik yapısı, derinin kişisel özellikleri, alkol, sigara kullanımı, beslenme, alışkanlıklar gibi etkenler tarafından belirlenir. Bu faktörler, bir dereceye kadar operasyonun ne kadar etkili olacağını da belirler.

ESTETİK BURUN AMELİYATI
Estetik burun ameliyatı (rinoplasti) veya burnu yeniden şekillendirme ameliyatı, estetik cerrahi ameliyatlarının en yaygın olarak uygulananıdır. Estetik burun ameliyatı burnunuzu küçültebilir veya büyültebilir, burun ucunun veya kemerinin şeklini değiştirebilir, burun deliklerinizin genişliğini daraltabilir veya burnunuzla üst dudağınız arasındaki açıyı değiştirebilir. Aynı zamanda doğumsal veya yaralanmaya bağlı bir şekil bozukluğunu düzeltebilir, veya soluk almanızdaki bazı problemleri giderebilir.

Estetik burun ameliyatı ne zaman faydalıdır? Nasıl yapılır? Ve sonuç olarak ne bekleyebilirsiniz? Şayet estetik burun ameliyatı ile ilgileniyorsanız,bu sayfa tüm sorularınıza cevap vermeyebilir. Anlamadığınız herhangi bir şey olursa lütfen doktorunuza danışınız.

ESTETİK BURUN AMELİYATI İÇİN EN UYGUN VAKALAR
Estetik burun ameliyatı dış görünüşünüzü güzelleştirebilir ve kendinize güveninizi arttırabilir. Ancak bu, ameliyatın görüntünüzü mutlaka sizin hayal ettiğiniz yüz görünümüne uyacak şekilde değiştireceği ve diğer insanların ameliyattan sonra size farklı davranacağı anlamına gelmez. Ameliyata karar vermeden önce, neden ameliyat olmak istediğinizi ve bu ameliyattan ne beklediğinizi kendinize sorunuz, dikkatle düşününüz ve bunları cerrahınızla tartışınız. Estetik burun ameliyatı için en uygun hastalar mükemmellik arayanlar değil, dış görünümlerinde güzelleşme ve daha iyiye doğru bir gelişme bekleyenlerdir.

Birçok cerrah, buluğ çağındaki gençlerin gelişimlerini tamamlayana kadar ameliyatı ertelemeyi tercih eder. Bu bekleme süresi, genç kızlar için 17 yaş civarı erkekler için ise biraz daha geçtir. Ameliyat kararının aile tarafından değil, bizzat kendisinin hayata geçirmek istediği bir karar olduğundan emin olmak için, gençlerin sosyal ve ruhsal uyumunu dikkate almak önemlidir.

TÜM CERRAHİ GİRİŞİMLER BİR MİKTAR BELİRSİZ RİSK TAŞIR
Estetik burun ameliyatı deneyimli bir estetik cerrah tarafından yapıldığı takdirde komplikasyonlar (istenmeyen sonuçlar) nadir ve genellikle önemsizdir. Her şeye rağmen daima bir komplikasyon ihtimali vardır. Bunlar enfeksiyon, burun kanaması veya anesteziye karşı reaksiyondur. Ameliyattan sonra çatlamış küçük kılcal damarlar, derinin yüzeyinde çok ince kırmızı noktalar şeklinde ortaya çıkabilir. Estetik burun ameliyatı, burun içinden yapıldığından, görünen ameliyat izi söz konusu değildir. Ancak “açık” teknik kullanıldığında veya geniş burun deliklerinin daraltılması gerekiyorsa, burun tabanında kalan çok küçük ve ince izler ,genellikle, görülmeyecek kadar önemsizdir.

Her 10 vakanın aşağı yukarı birinde ikinci bir ameliyat gerekebilir (örneğin küçük bir şekil bozukluğunu düzeltmek için). Böyle durumları önceden tahmin etmek mümkün değildir ve bu en yetenekli ve deneyimli cerrahlara ameliyat olan hastaların dahi başına gelebilir. Düzeltici ikinci ameliyat genellikle daha dar kapsamlı ve daha basit bir ameliyattır.

Ameliyat Öncesi Ameliyata Hazırlanma Nasıldır?
Bu dönemde cerrahınızın sizden bazı talepleri olacaktır. Özellikle eğer sigara içiyorsanız buna ameliyattan 4 hafta önce ve 2 hafta sonrasına kadar ara vermelisiniz. Bu dönemde güneşte fazla kalmamalısınız. Eğer kullanıyorsanız E vitamini ve aspirine ara veriniz ve ameliyat öncesi ağır diyet rejimlerinden kaçınınız. Soğuk algınlığı yada başka bir enfeksiyon, operasyonunun ertelenmesine sebep olabilir.

AMELİYATINIZIN PLANLANMASI
Doktorunuzla sizin aranızda, iyi bir iletişim esastır ve çok önemlidir. İlk görüşmede cerrah size burnunuzun neye benzemesini veya nasıl görünmesini arzu ettiğinizi soracak; burnunuzun ve yüzünüzün yapısını inceleyecek ve sizin için mümkün olan ihtimalleri anlatacaktır. Burun kemiklerinizin ve kıkırdaklarınızın yapısı, yüzünüzün şekli, cildinizin kalınlığı, yaşınız ve beklentileriniz temel tartışma konularıdır.

Cerrahınız, kullanacağı anestezi ve ameliyat tekniğini, ameliyatın yapılacağı müessese tipini, risklerini,maliyeti ve varsa diğer seçenekleri açıklayacaktır. Sağlık sigortası poliçeleri , tamamıyla estetik amaçlı olan bu ameliyatı kapsamına almaz

Uzun yıllar önce olsa dahi, daha önce geçirdiğiniz herhangi burun ameliyatı veya burun tedavisini, varsa alerji veya solunum güçlüğünüzü ,kullandığınız ilaçları ve şayet kullanıyorsanız sigara içtiğinizi cerrahınıza söylediğinizden emin olmalısınız. Özellikle,ameliyatla ilgili beklentileriniz ve ameliyatın sonuçları hakkında aklınıza gelen tüm soruları cerrahınıza sormaktan çekinmeyiniz.

AMELİYAT HAZIRLIĞI
Cerrahınız size yeme ve içme, sigara kullanma, belli vitaminleri ve ilaçları alma yada almaktan kaçınma ve yüzünüzü yıkama dahil olmak üzere ameliyata nasıl hazırlanacağınız konusunda bilgiler verecektir. Bu bilgileri yerine getirmeniz, ameliyatınızın daha rahat geçmesine yardımcı olacaktır. Hazırlıklarınızı yaparken, ameliyattan sonra sizi eve götürecek ve gerekirse birkaç gün sonra dışarı çıkmanıza yardımcı olacak birini ayarlamayı unutmayınız.

AMELİYATINIZIN YAPILACAĞI YER
Estetik burun ameliyatı, hastanede yapılabilir. Çoğu zaman hastanede yatmayı gerektirmez, rahatlık ve maddi yük nedeni ile genellikle ayaktan hasta takibi yapılır. Ancak,karmaşık ameliyatlar hastaneye yatmayı gerektirebilir.

VERİLECEK ANESTEZİ TÜRÜ

Estetik burun ameliyatı, genel anestezi altında yapılabilir.

AMELİYATINIZ
Estetik burun ameliyatı genellikle bir veya iki saat sürer. Ameliyat esnasında burun derisi, kemik ve kıkırdak çatısından ayrılacaktır. Burnun yeniden şekillendirilmesi işlemi , burunda mevcut probleme ve cerrahın uyguladığı tekniğe bağlı olarak değişecektir. Son olarak deri, oluşturulan çatının üzerine adapte edilecektir.

Çoğu plastik cerrah estetik burun ameliyatını burun içinden yapmaktadır. Bir kısmı ise özellikle komplike vakalarda olmak üzere açık tekniği tercih eder: Burun deliklerini birbirinden ayıran, dik doku bandı (kolumella) üzerinde küçük bir kesi yaparlar.

Ameliyat tamamlandığında burun üzerine ,burnun yeni şeklini muhafaza etmesine yardımcı olacak bir alçı atel uygulanacaktır. Burnun içindeki iki hava yolunu birbirinden ayıran bölme olan septumu sabitleştirmek için, burnun içine tamponlar veya yumuşak plastik aletler konulabilir.

AMELİYATINIZDAN SONRA
Ameliyatınızdan sonra ilk 24 saat boyunca yüzünüzü şişmiş hissedeceksiniz, burnunuz ağrıyabilir veya hafif bir baş ağrınız olabilir. Herhangi bir rahatsızlığı cerrahınız tarafından reçeteye yazılan ağrı kesici ilâçlar ile kontrol altına alabilirsiniz.

5-7 gün için başınız yüksekte olacak şekilde yatakta yatmayı planlayınız.

Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün boyunca , genellikle ,burun deliklerinden çok hafif bir sızıntı olur ve birkaç hafta da burnunuzda hafif tıkanıklık hissedebilirsiniz.

Gözlerinizin etrafındaki morarma ve şişliğin, 2 veya 3 gün sonra en belirgin hale geldiğini fark edeceksiniz; soğuk kompres uygulaması bu şişmeyi azaltacak ve kendinizi biraz daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Burun içindeki tampon, 2-3 gün sonra alınacak ve kendinizi çok daha rahat hissedeceksiniz.

Bir haftanın sonuna doğru tüm pansumanlar ve burnunuzun üzerindeki alçı atel alınmış olacaktır.

Şişlik ve morlukların çoğu 10-14 gün veya daha uzun bir süre içerisinde kaybolacaktır (sizin ve cerrahınızdan başka hiç kimsenin fark edemediği çok az bazı şişlikler birkaç ay boyunca kalacaktır).

Cerrahınız, dokuların iyileşme süresi boyunca, bir hafta veya daha uzun süre için sizden sümkürmemenizi (burnunuzu silmemenizi) isteyecektir.

3 ay boyunca cerrahınız gözlük kullanmamanızı isteyecektir.

NORMALE DÖNÜŞ
Estetik burun ameliyatı olan hastaların çoğu iki gün içerisinde ayağa kalkıp dolaşırlar ve ameliyattan bir hafta sonra okula veya çok yorucu olmayan iş hayatına dönebilirler.

Bununla beraber, günlük yaşam temponuza tam anlamıyla dönmenizden önce ,birkaç hafta geçecektir. Normal hayatınıza dönme konusunda cerrahınız daha ayrıntılı açıklamalarda bulunacaktır. Genellikle ,yüksek efor gerektiren hareketlerden (koşma, yüzme, jimnastik, seks -kan basıncınızı yükseltecek herhangi bir hareket) iki ila üç hafta kaçınmanız, 8 hafta süreyle burnunuzu darbe veya çarpmalardan korumanız, ovuşturmaktan ve güneşte yakmaktan kaçınmanız söylenecektir. Yüzünüzü ve saçlarınızı yıkarken veya makyaj yaparken nazik ve dikkatli olunuz.

İhtiyaç olduğu zaman kontak lensinizi takabilirsiniz, fakat gözlük için durum farklıdır. Burnunuzdaki atel çıkarıldıktan sonra, burnunuz tamamen iyileşinceye kadar, yani üç ay boyunca gözlük ayakları burun sırtına oturmamalıdır.

Doktorunuz, iyileşmenizdeki gelişmeyi kontrol etmek , ameliyattan sonraki bir ay süresince,sizi sık sık kontrole çağıracaktır. Bu kontrol muayeneleri arasında sıra dışı herhangi bir şikayetiniz veya ne yapıp ne yapmayacağınız konusunda herhangi sorununuz olursa doktorunuzu aramakta tereddüt etmeyiniz.

YENİ GÖRÜNÜMÜNÜZ
Ameliyatı takip eden günlerde yüzünüz şiş ve bereli iken, daha iyi görüneceğinizi ve güzelleşeceğinizi unutmak kolaydır. Estetik ameliyattan sonra , hastaların çoğu bir süre kendisini iyi hissetmez,bu oldukça normal ve anlaşılabilir bir durumdur. Bir gurup hasta ise ,bu safhanın geçeceğinden emindir. Gün ve gün burnunuz daha güzel görünmeye başlayacak ve moraliniz gittikçe yükselecektir. Bir veya iki hafta sonra ,artık henüz yeni ameliyat olmuş gibi görünmeyeceksiniz. Ancak iyileşme hala yavaş ve dereceli olarak ilerleyen bir süreçtir.

Özellikle burun ucunda olmak üzere ,çok az bazı şişlikler belki aylar boyunca devam edecektir. Estetik burun ameliyatının gerçek sonucu belki de bir yıl veya daha uzun bir süre boyunca ortaya çıkmayacaktır.

İlk önceleri aileniz veya arkadaşlarınızdan beklenmedik bazı reaksiyonlar alabilirsiniz. Burnunuzda bir değişiklik görmediklerini söyleyebilirler. Veya özellikle ailevi veya etnik bir özellik olarak gördükleri bir şeyi değiştirdiyseniz, biraz gücenmiş olabilirler. Şayet bu olursa ilk anda niçin bu ameliyatı olmaya karar verdiğinizi hatırlamayı deneyiniz. Şayet hedefinize ulaştıysanız,ameliyatınız da başarıya ulaşmıştır.

ESTETİK BURUN AMELİYATI AMELİYAT SONRASI BAKIM REHBERİ
Burun ameliyatınızdan sonra iyileşme süreci zaman ve sabır gerektirir. Ameliyat sonrası bakıma aktif olarak katılmanız, ameliyat kadar önem taşımaktadır.

Aşağıda sıralanan önerileri lütfen uygulayınız. Anlamadığınız konuları doktorunuza sormakta tereddüt etmeyiniz.

1. Ameliyat salonundan ,burnunuzun içindeki tamponlar nedeni ile burnunuzdan nefes alamıyor olabilirsiniz. Bu dönem süresince ağzınızdan nefes almalısınız. Tamponların burnunuzda kalma süresini doktorunuz belirleyecektir.

2. Yeterli sıvı almanız önemlidir. Yudum yudum içeceğiniz meyve suyu, su ve hafif içecekler ağızdan nefes almanın neden olduğu ağız kuruluğunu biraz olsun hafifletmeye yardımcı olacaktır. Kamış kullanmayınız. Yumuşak, kolay çiğnenen gıdalar yiyiniz. Dudaklarınızı nemli tutmak için jel veya dudak kremleri kullanınız.

3. Sadece doktorunuz tarafından verilen ilaçları kullanınız. Aspirin veya aspirin içeren ilaçlar veya kan pırtılaşmasını engelleyici ilaçlar kullanmayınız.

4. Burnunuzdaki pansumanlar duruyorsa ,uyurken veya dinlenirken başınızı, kalbinizden 20-25 cm yüksekte olacak şekilde tutunuz. Mümkün olduğu kadar, gün boyu başınızı dik tutmaya özen gösteriniz; bu normal kan dolaşımını koruyacak ve ameliyat sonrası oluşacak şişliğin azalmasına yardımcı olacaktır.

5. Burnunuzdan bir miktar sızıntı olması beklenen bir şeydir. Bu pembe /açık kırmızı renkli olacaktır, fakat sürekli kırmızı kan geliyorsa, telefonla doktorunuza bildirmelisiniz.

6. Ameliyattan çıktığınızda, burnunuzun üzerinde iki kat plaster ve bir alçı atel olacaktır. Bunlar, burnunuza şekil vermek kadar burnunuzun korunması için de önemlidir. Bu pansumanlara dokunmayınız ve bozmayınız; bir hafta içerisinde doktorunuz tarafından çıkarılacaktır.

7. Burnunuzun altındaki küçük tampon, gerektikçe değişebilir (veya hiçbir kanama yoksa çıkarılıp atılabilir).

8. Burun deliklerinizi ovalamayınız veya burun silmeye teşebbüs etmeyiniz. “Ellerini burnundan uzat tut” sizin için iyi bir kural olacaktır. Burnunuzu çarpmamaya özen gösteriniz. Önden düğmeli kıyafetler giyiniz. Tişörtlerden ve balıkçı yaka giyeceklerden uzak durunuz.

9. Dişlerinizi dikkatle fırçalayınız ve sadece yumuşak bir diş fırçası kullanınız. Dudaklarınızı büzmeyiniz veya üst dudağınızı aslında gerektiğinden daha fazla yukarı kaldırmaya çalışmayınız.

10. Ameliyatınızdan sonra iki hafta süreyle ıkınmaktan, eğilmekten, ağır şeyler kaldırmaktan (özellikle küçük çocuklarınızı), efor gerektiren egzersizlerden ve spordan kaçınınız.

11. Üç ay süre ile direk güneş ışınına maruz kalmaktan kaçınınız.

12. Burnunuzun dışındaki pansumanlar çıkarıldığında çevre dokularda bir miktar şişme ve renk değişikliği fark edeceksiniz. Burnunuz şiş ve ucu yukarı dönmüş görülebilir. Bu zamanla kendiliğinden düzelecektir.

13. Burnunuzun ucunda ve bazen de üst dudağınızda uyuşukluk hissedebilirsiniz. Bu birkaç ay içinde kaybolacaktır.

14. Tamponlar çıkarıldıktan sonra, burnunuzu nazikçe günde 2-3 kez kulak temizleme çöpü ile musluk suyu kullanarak temizleyebilirsiniz. Kulak temizleme çöpünü burun deliğinizden yukarı doğru sokmayınız.

15. Tamponlar alındıktan sonra dahi, burnunuz tıkalı olacaktır. Bu, dokuların cerrahiye normal yanıtıdır. Bir hafta süre ile burnunuzu sümkürmeye teşebbüs etmeyiniz. Aksırmak, sümkürmek zorunda kaldığınızda, her iki burun deliğiniz açık şekilde bunu nazikçe yapınız. Burun spreyleri veya damlaları kullanmayınız. Şayet hapşırmak zorunda kalırsanız ağzınız açık hapşırınız.

16. Ameliyatınız boyunca almış olduğunuz ,sakinleştirici veya uyuşturucu ilaçların kullanımından sonra bitkinlik ve zafiyet oldukça sıktır. Bir veya birkaç gün içerisinde kendinizi daha güçlü hissedeceksiniz. Bazen de uykusuzluk olabilir. Bunu hafifletmeye yardımcı olmak için, ilk hafta boyunca size uyku ilacı verilebilir.

17. Ameliyattan 12 ile 36 saat sonra depresyon görülmesi hiç de nadir bir olay değildir. Burnunuzun ameliyattan sonraki ilk görünümü sizi şaşırtabilir. Sabırlı ve gerçekçi olmanız gerektiğini hatırlayınız. Unutmayınız ki burnunuz cerrahi bir girişime maruz kaldı ve zamanla düzelip çok daha iyi olacaktır. Burnunuzun tam anlamıyla iyileşmesi 6 ile 12 aylık bir süre gerektirebilir.

18. Pansumanlar alındıktan sonra normal iş hayatınıza dönebilirsiniz (yaptığınız işin türüne bağlı olarak). Küçük berelerin gizlenmesine yardımcı olmak için makyaj kullanılabilir.

19. Ameliyat sonrası randevularınızın hepsine gittiğinizden emin olunuz. Bunlar, doktorunuzun iyileşmenizi ve burnunuzun gelişimini takip etmesi ve burnunuzun görünümündeki gelişimi değerlendirmek için çekilecek ameliyat sonrası fotoğraflar için gereklidir. Ameliyat sonrası randevular, genellikle ameliyattan 1-2-3. hafta, 1,5 ay, 3 ay ve 6 aya verilir.